ḵâbilet ~ قَابِلَةٌ

Kamus-ı Muhit - قابلة maddesi

اَلْقَابِلَةُ [el-ḵâbilet] قَوَابِلُ [ḵavâbil]in müfredidir. Ve

قَابِلَةٌ [ḵâbilet] Gelecek geceye denir; tekûlu: أَفْعَلُهُ فِي الْقَابِلَةِ أَيِ اللَّيْلَةِ الْمُقْبِلَةِ Şârih der ki baʹzılar ʹindinde fiʹl tasarruf olunur, niteki mü΄ellif قَبَلَتْ وَأَقْبَلَتْ ʹunvânlarıyla sebt eyledi. Ve baʹzılar inkâr eylediler; ve minhu yukâlu: قَبَّحَ اللهُ مِنْهُ مَا قَبَلَ وَمَا دَبَرَ Yaʹnî “Hak taʹâlâ onun önünü sonunu bî-hayr eylesin!” Ve

قَابِلَةٌ [ḵâbilet] Ebe kadına denir; yukâlu: قَابِلَتُهُ حَاذِقَةٌ وَهِيَ الْمَرْأَةُ الَّتِي تَأْخُذُ الْوَلَدَ عِنْدَ الْوِلَادَةِ

Vankulu Lugatı - قابلة maddesi

اَلْمُقْبِلَةُ [el-muḵbilet] (mîm’in zammı ve bâ’nın kesriyle) Bi-maʹnâhâ; yukâlu: قَبَلَ وَأَقْبَلَ بِمَعْنًى yukâlu: عَامٌ قَابِلٌ أَيْ مُقْبِلٌ ve yukâlu: قَبَّحَ اللهُ مِنْهُ مَا قَبَلَ وَمَا دَبَرَ Yaʹnî “Ḣudây taʹâlâ onun önin ve sonın yaramaz eylesin.” Ve baʹzılar bu maʹnâda sülâsîden fiʹl gelmesin câ΄iz görmediler. Ve

قَابِلَةٌ [ḵâbilet] Oğlan doğdukta tutan ebeye dahi derler.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı