fevf ~ فَوْفٌ

Kamus-ı Muhit - فوف maddesi

اَلْفَوْفُ [el-fevf] (fâ’nın fethi ve zammıyla) Sığır kısmının mesânesine yaʹnî sidik yoluna denir ki kavuk taʹbîr olunur. Ve

فَوْفٌ [fevf] (fâ’nın fethiyle) Masdar olur, bi’l-işâre redd eylemek maʹnâsına; meselâ birisi birinden bir nesne istedikte baş parmağının tırnağının ucunu sebbâbe parmağının tırnağı ucuna geçirdikten sonra zoraki salıvermek gibi ki o nesne yoktur yâhûd vermem demeği hikâye ve işârettir, niteki زَنْجَرَةٌ [zenceret] baş parmağın iç tarafından tırnağı ucunu ön dişe kıstırdıktan sonra ʹunfle salıvermekten ʹibârettir, bu dahi yok demeyi hikaye ve işârettir; tekûlu: سَأَلْتُهُ فَمَا فَافَ عَنِّي بِخَيْرٍ وَلاَ زَنْجَرَ وَهُوَ يَفُوفُ بِهِ فَوْفًا وَهُوَ أَنْ تَسْأَلَهُ شَيْئًا فَيَقُولَ بِظُفُرِ إِبْهَامِهِ عَلَى ظُفُرِ سَبَّابَتِهِ وَلاَ هَذَا Ve

فُوفٌ [fûf] (fâ’nın zammıyla) Genç delikanlıların tırnakları üzere hâdis olan ak beneklere denir; ʹalâ-kavlin fâ’nın zammıyla fethinden ekserdir. Müfredi فُوفَةٌ [fûfet]tir. Ve

فُوفٌ [fûf] (fâ’nın zammıyla) Hurmâ beynisinin ve çekirdeğinin yüzünde olan yufka zara denir. Ve mutlakan kabuğa فُوفٌ [fûf] ve فُوفَةٌ [fûfet] denir. Ve Yemen kumaşlarından bir türlü alaca ve münakkaş kumaş ismidir. Ve pamuk kıtʹalarına denir. Ve فُوفٌ [fûf] ki İbn Aḩmer’in işbu: “وَالْفُوفُ يَنْسُجُهُ الدَّبُورُ || وَأَتْلاَلٌ مُلَمَّعَةُ الْقَرَى شُقْرُ” beyt-i merhûnunda vâkiʹdir, murâd gûnâgûn şükûfedir ki zikr olunan kumaşa teşbîh olunmuştur. Ve

فُوفٌ [fûf] Şey΄-i nâcîz maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: مَا ذَاقَ فُوفًا وَمَا أَغْنَى عَنِّي فُوفًا أَيْ شَيْئًا

Vankulu Lugatı - فوف maddesi

اَلْفُوفُ [el-fûf] (fâ’nın zammı ve meddiyle) Şol ak dâneye derler ki hurmâ çekirdeğinin içinde olur, hurmâ ağacı ondan biter. Ve

فُوفٌ [fûf] Şey΄ maʹnâsına dahi gelir; yukâlu: مَا أَغْنَى فُلَانٌ عَنِّي فُوفًا أَيْ شَيْئًا

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı