Merz ~ مَرْزٌ

Kamus-ı Muhit - مرز maddesi

اَلْمَرْزُ [el-merz] (دَرْزٌ [derz] vezninde) Bir adamı parmak uçlarıyla acıtmayarak âhestece çimdiklemek maʹnâsınadır; acıtarak pekçe çimdiklemeğe قَرْصٌ [ḵarṡ] denir; yukâlu: مَرَزَهُ مَرْزًا مِنَ الْبَابِ اْلأَوَّلِ إِذَا قَرَصَهُ بِأَطْرَافِ الْأَصَابِعِ رَفِيقًا غَيْرَ مُوجِعٍ فَإِذَا أَوْجَعَ فَقَرَصٌ Ve bir kimseyi ʹayblamak ve şeyn ve nakîsa îrâs eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: مَرَزَ فُلاَنًا إِذَا عَابَهُ وَشَانَهُ Ve el ile vurmak maʹnâsınadır; yukâlu: مَرَزَهُ إِذَا ضَرَبَهُ بِالْيَدِ Ve

مَرْزٌ [Merz] Baḩreyn kazâsında bir karye ve dîğer bir karye adıdır. Ve

مَرْزٌ [merz] Kesmek maʹnâsınadır; yukâlu: مَرَزَهُ إِذَا قَطَعَهُ

Vankulu Lugatı - مرز maddesi

اَلْمَرْزُ [el-merz] (mîm’in fethi ve râ’nın sükûnuyla) Parmakları ucuyla fi’l-cümle sıkmak; yukâlu: مَرَزَهُ يَمْرُزُهُ مَرْزًا مِنَ الْبَابِ الْأَوَّلِ إِذَا قَرَصَهُ بِأَطْرَافِ أَصَابِعِهِ قَرْصًا رَفِيقًا لَيْسَ بِالْأَظْفَارِ Ve kaçan ki parmak uçlarıyla sıkmak acıtsa o vakt مَرَزَ demezler, قَرَصَ derler, Ebû ʹUbeyd rivâyeti üzere. Ve

مَرْزٌ [merz] Kesmeğe dahi derler; yukâlu: أُمْرُزْ لِي مِنْ هَذَا الْعَجِينِ مَرْزَةً Yaʹnî “Şol hamurdan benim için bir kıtʹa kesiver.”

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı