mercân ~ مَرْجَانٌ

Kamus-ı Muhit - مرجان maddesi

اَلْمَرْجَانُ [el-mercân] (mîm’in fethiyle) Hurde incilere denir, صِغَارُ اللُّؤْلُؤِ [ṡiġâru’l-lu΄lu΄] maʹnâsına; müfredi مَرْجَانَةٌ [mercânet]tir; ve minhu kavluhu taʹâlâ: ﴿يَخْرُجُ مِنْهُمَا اللُّؤْلُؤُ وَالْمَرْجَانُ﴾ Kâle’l-Beyḋâvî: أَيْ كِبَارُ الدُّرِّ وَصِغَارُهُ وَقِيلَ الْمَرْجَانُ الْخَرَزُ اْلأَحْمَرُMiṡbâḩ’ta kavl-i evvel Ezherî’den ve sânî Ṯurṯûşî’den menkûldür ki hâlâ miyânemizde mercân taʹbîr olunan kırmızı nesnedir; deryâdan çıkar, hacer ve şecer miyânında berzahtır. Ve mü΄ellifin bâb-ı žâl’de بُسَّذٌ [bussež] mercândır dediği, mezbûr harez-i ahmer olacaktır ki ʹörfe mebnîdir. Ve Miṡbâḩ’ta vezni faʹlân olmak üzere mersûmdur. Mütercim der ki مَرْجَانٌ [mercân] zikr olunan kırmızı boncuğa ıtlâk olunmak muktezâ-yı mâddeye nazaran ercahtır, zîrâ o hacer ve şecerden muhtelit bir nesnedir. Ve

مَرْجَانٌ [mercân] Bir nevʹ nebât-ı rebîʹî ismidir ki بُقُولٌ [buḵûl] envâʹındandır; bunun da müfredi مَرْجَانَةٌ [mercânet]tir. Ve

مَرْجَانَةٌ [Mercânet] Esâmî-i nisvândandır: Saʹîd b. Mercâne tâbiʹîndendir, pederi ismi ʹAbdullâh’tır.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı