iġyâl ~ إِغْيَالٌ

Kamus-ı Muhit - إغيال maddesi

اَلْإِغَالَةُ [el-iġâlet] (hemzenin kesriyle) ve

اَلْإِغْيَالُ [el-iġyâl] (aslı üzere) ʹAvret cimâʹ olunur iken yâhûd hâmil iken çocuğu emzirmek maʹnâsınadır; yukâlu: أَغَالَتِ الْمَرْأَةُ وَلَدَهَا وَأَغْيَلَتْهُ إِذَا سَقَتْهُ الْغَيْلَ Gerçi mü΄ellif ânifen غَيْلٌ [ġayl] kelimesini vech-i meşrûh üzere beyân edip şârih dahi vetîre-i merkûme üzere tashîh eyledi, lâkin derd-dest olan usûlün mecmûʹunda bu maʹnâ إِفْعَالٌ [ifʹâl] bâbından mersûmdur. Zâhiren mü΄ellifin ibtidâ΄ الْغَيْل kavli sütün ismi olup sâniyâ ʹibâre وَاسْمُ ذَلِكَ الْإِرْضَاعِ iken اَلْإِرْضَاع yerine اَللَّبَن kelimesi tugyân-ı kalem-i nâsih olmak aglebdir, zîrâ Nihâye’den ve sâ΄ireden münfehim olan böylece olmaktır, مُغِيلٌ [muġîl] ve مُغَالٌ [muġâl] ʹunvânları dahi mezîdden olduğunu mü΄eyyiddir. Ve

إِغْيَالٌ [iġyâl] Ağacın berg ve şâhları gür ve sık ve birbirine sarmaşık olmakla koyu gölgelik olmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَغْيَلَ الشَّجَرُ إِذَا صَارَ مِغْيَالًا Ke-mâ se-yuzkeru. Ve keçi ve koyun makûlesi hayvân bir senede iki defʹâ döl vermek maʹnâsınadır; yukâlu: أَغْيَلَتِ الْغَنَمُ إِذَا نُتِجَتْ فِي السَّنَةِ مَرَّتَيْنِ



Kamus Muhit ve Vankulu Ara

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı