اَلْإِفْرَاخُ [el-ifrâḣ] (hemzenin kesriyle) ve
اَلتَّفْرِيخُ [et-tefrîḣ] (ʹalâ-vezni اَلتَّكْرِيم [et-tekrîm]) Yavru çıkarmak; yukâlu: أَفْرَخَ الطَّائِرُ وَفَرَّخَ بِمَعْنًى Ve
إِفْرَاخٌ [ifrâḣ] Sırrı zâhir etmeğe dahi derler; yukâlu: أَفْرَخَ الْقَوْمُ بَيْضَهُمْ إِذَا أَبْدَوْا سِرَّهُمْ Ve
إِفْرَاخٌ [ifrâḣ] Korku zâ΄il olmağa dahi derler; yukâlu: أَفْرَخَ الرَّوْعُ أَيْ ذَهَبَ الْفَزَعُ yukâlu: لِيُفْرِخْ رَوْعُكَ أَيْ لِيَخْرُجْ عَنْكَ فَزَعُكَ كَمَا يَخْرُجُ الْفَرْخُ عَنِ الْبَيْضَةِ ve yukâlu: أَفْرِخْ رَوْعَكَ يَا فُلَانُ أَيْ سَكِّنْ جَأْشَكَ Ve جَأْشٌ [ce΄ş] cîm’in fethi ve hemzenin sükûnuyla korku maʹnâsına. Ve
إِفْرَاخٌ [ifrâḣ] Zâhir olmağa dahi derler; yukâlu: أَفْرَخَ الْأَمْرُ إِذَا اسْتَبَانَ بَعْدَ اشْتِبَاهٍ Ve
تَفْرِيخٌ [tefrîḣ] Ekin çillenmeğe dahi derler, yaʹnî yerde şâh verip bitmeğe başlamağa derler; yukâlu: فَرَّخَ الزَّرْعُ تَفْرِيخًا
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı