el-iḩtifâl ~ اَلْإِحْتِفَالُ

Kamus-ı Muhit - الإحتفال maddesi

اَلْإِحْتِفَالُ [el-iḩtifâl] (إِفْتِعَالٌ [iftiʹâl] vezninde) Bu dahi birikmek maʹnâsınadır; yukâlu: إِحْتَفَلَ الْمَاءُ إِذَا اجْتَمَعَ ve yukâlu: إِحْتَفَلَ الْقَوْمُ إِذَا اجْتَمَعُوا Ve çay sel ile mâl-â-mâl akmak maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: إِحْتَفَلَ الْوَادِي بِالسَّيْلِ إِذَا جَاءَ بِمِلْءِ جَنْبَيْهِ Ve bir nesne vâzıh ve âşikâre olmak maʹnâsına müstaʹmeldir ki cemʹiyyetin lâzımıdır; yukâlu: إِحْتَفَلَ الشَّيْءُ إِذَا وَضَحَ Ve ifrât ve mübâlaga eylemek maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: إِحْتَفَلَ فِيهِ إِذَا بَالَغَ Ve umûr ve mesâlihe hüsn-i kıyâm ve ihtimâm eylemek maʹnâsınadır ki cemʹiyyetli tutmaktan ʹibârettir; yukâlu: هُوَ يَحْتَفِلُ بِالْأُمُورِ أَيْ يُحْسِنُ الْقِيَامَ بِهَا Ve mübâlât eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: مَا احْتَفَلَ بِهِ أَيْ مَا بَالَى Ve yol belli ve ʹayân olmak maʹnâsınadır; yukâlu: إِحْتَفَلَ الطَّرِيقُ إِذَا بَانَ وَظَهَرَ Lâkin bunda tekrâr şâ΄ibesi vardır. Ve at kısmı makdûru olan seğirtmekten henüz ʹuhde-i iktidârında bakiyye var iken râkibine nihâyet-i vüsʹunu sarf eyledi sûretini göstermek maʹnâsınadır; yukâlu: إِحْتَفَلَ الْفَرَسُ إِذَا أَظْهَرَ لِفَارِسِهِ أَنَّهُ بَلَغَ أَقْصَى حُضْرِهِ وَفِيهِ بَقِيَّةٌ

Vankulu Lugatı - الإحتفال maddesi

اَلْإِحْتِفَالُ [el-iḩtifâl] (hemzenin ve tâ’nın kesriyle) Kezâlik cemʹ olmak; yukâlu: حَفَلَ الْقَوْمُ مِنَ الْبَابِ الثَّانِي وَاحْتَفَلُوا إِذَا اجْتَمَعُوا Ve

حَفْلٌ [ḩafl] Cemʹ olan cemâʹate dahi derler; yukâlu: عِنْدَهُ حَفْلٌ مِنَ النَّاسِ أَيْ جَمْعٌ Ve bu aslında masdar idi. Ve

إِحْتِفَالٌ [iḩtifâl] Bir nesne açılıp mücellâ olmağa dahi derler. Ve sâhib-i Tercemetü’l-Muḣtârإِحْتِفَالٌ [iḩtifâl]i bir şehre gitmekle tefsîr etmiştir, galattır. Ve

إِحْتِفَالٌ [iḩtifâl] Dere sel ile dolmağa dahi derler; yukâlu: إِحْتَفَلَ الْوَادِي بِالسَّيْلِ إِذَا امْتَلَأَ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı