el-iḩtiḵâḵ ~ اَلْإِحْتِقَاقُ

Kamus-ı Muhit - الإحتقاق maddesi

اَلْإِحْتِقَاقُ [el-iḩtiḵâḵ] (إِفْتِعَالٌ [iftiʹâl] vezninde) Müşâreket içindir, nizâʹ ve husûmet edişmek maʹnâsınadır ki her biri hakkâniyyet iddiʹâsıyla mücâdele eylemekten ʹibârettir; yukâlu: إِحْتَقَّا إِذَا اخْتَصَمَا وَذَلِكَ أَنْ يَقُولَ كُلُّ وَاحِدٍ مِنْهُمَا الْحَقُّ بِيَدِي وَمَعِي Ve davar semirip tavlanmak maʹnâsınadır; yukâlu: إِحْتَقَّ الْمَالُ إِذَا سَمِنَ Ve bir adamı dâribin vurduğu yâhûd sançtığı nesne fi’l-hâl öldürmek, ʹalâ-kavlin kalçası başına isâbet eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: إِحْتَقَّتْ بِهِ الطَّعْنَةُ إِذَا قَتَلَتْهُ أَوْ أَصَابَتْ حُقَّ وَرِكِهِ Ve at arıklamak maʹnâsınadır; yukâlu: إِحْتَقَّ الْفَرَسُ إِذَا ضَمُرَ

Vankulu Lugatı - الإحتقاق maddesi

اَلْإِحْتِقَاقُ [el-iḩtiḵâḵ] (hemzenin ve tâ’nın kesriyle) Birkaç kimse husûmet etmek, إِخْتِصَامٌ [iḣtiṡâm] maʹnâsına; yukâlu: إِحْتَقَّ فُلَانٌ وَفُلَانٌ Pes husûmet taraf-ı vâhidden olanına إِحْتَقَّ demezler,إِخْتَصَمَ demedikleri gibi. Ve

إِحْتِقَاقٌ [iḩtiḵâḵ] At arıklamağa dahi derler; yukâlu: إِحْتَقَّ الْفَرَسُ إِذَا ضَمُرَ Ve

إِحْتِقَاقٌ [iḩtiḵâḵ] Sayda bir nesne atıp baʹzı katl edip baʹzı yaralı kurtulmak; yukâlu: رَمَى فُلَانٌ الصَّيْدَ وَاحْتَقَّ بَعْضًا وَشَرَّمَ بَعْضًا إِذَا قَتَلَ بَعْضًا وَأَفْلَتَ بَعْضٌ جَرِيحًا Ve إِفْلَاتٌ [iflât] fâ ile ve tâ-i müsennâtla halâs bulmak. Ve تَشْرِيمٌ [teşrîm] şîn-i muʹceme ile saydı yaralı kaçırmaktır.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı