el-ezîz ~ اَلْأَزِيزُ

Kamus-ı Muhit - الأزيز maddesi

اَلْأَزُّ [el-ezz] (hemzenin fethi ve zây’ın şeddesiyle) ve

اَلْأَزِيزُ [el-ezîz] ve

اَلْأَزَازُ [el-ezâz] (hemzelerin fethiyle) Çömlek pek pek kaynamak maʹnâsınadır, ʹalâ-kavlin şedîd olmayarak kaynamak maʹnâsınadır; yukâlu: أَزَّتِ الْقِدْرُ أَزًّا وَأَزِيزًا وَأَزَازًا مِنَ الْبَابِ اْلأَوَّلِ وَالثَّانِي إِذَا اشْتَدَّ غَلَيَانُهَا أَوْ هُوَ غَلَيَانٌ لَيْسَ بِالشَّدِيدِ Ve âteş yakmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَزَّ النَّارَ إِذَا أَوْقَدَهَا Ve ıraktan gök gürüldemek maʹnâsınadır; yukâlu: أَزَّتِ السَّحَابَةُ إِذَا صَوَّتَتْ مِنْ بَعِيدٍ Ve bir nesneyi pek pek depretip ırgalamak maʹnâsınadır; yukâlu: أَزَّ الشَّيْءَ إِذَا حَرَّكَهُ شَدِيدًا

Vankulu Lugatı - الأزيز maddesi

اَلْأَزِيزُ [el-ezîz] (hemzenin fethi ve zâ’nın kesri ve meddiyle) Gök gürlemek, savt-ı raʹd maʹnâsına. Ve çömlek kaynamasının âvâzı; yukâlu: أَزَّتِ الْقِدْرُ تَؤُزُّ أَزِيزًا إِذَا غَلَتْ Ve fi’l-hadîsi: “أَنَّهُ كَانَ يُصَلِّي وَفِي جَوْفِهِ أَزِيزٌ كَأَزِيزِ الْمِرْجَلِ مِنَ الْبُكَاءِ” Ve مِرْجَلٌ [mircel] mîm’in kesriyle ve cîm’in fethiyle bakırdan olan çömleğe derler.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı