اَلْإِزْغَالُ [el-izġâl] (hemzenin kesriyle) Bu dahi deve sidiğini atarak bevl etmek maʹnâsınadır; yukâlu: أَزْغَلَتِ النَّاقَةُ بِبَوْلِهَا بِمَعْنَى زَغَلَتْ Ve kuş ağzıyla yavrusunu yemlemek maʹnâsınadır; yukâlu: أَزْغَلَ الطَّائِرُ فَرْخَهُ إِذَا زَقَّهُ Ve mızrak dürtüldüğü yerden kan fışkırtmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَزْغَلَتِ الطَّعْنَةُ بِالدَّمِ إِذَا أَوْزَغَتْ
اَلْإِزْغَالُ [el-izġâl] (hemzenin kesriyle) Nâka bevlin atmak; tekûlu: أَزْغَلَتِ النَّاقَةُ بِبَوْلِهَا أَيْ رَمَتْ بِهِ رَمْيًا وَقَطَعَتْهُ زَغْلَةً زَغْلَةً Ve
إِزْغَالٌ [izġal] Dürtmek ile kan atılmağa dahi derler; yukâlu: أَزْغَلَتْهُ الطَّعْنَةُ بِالدَّمِ مَثْلُ أَوْزَغَتْ وَزْنًا وَمَعْنًى Ve
إِزْغَالٌ [izġâl] Kuş yavrusuna ağzıyla gıdâ vermeğe dahi derler; yukâlu: أَزْغَلَ الطَّائِرُ فَرْخَهُ إِذَا زَقَّهُ Ve
إِزْغَالٌ [izġâl] Bir mikdâr nesne dökmeğe dahi derler; yukâlu: أَزْغِلْ لِي زَغْلَةً مِنْ سِقَائِكَ أَيْ صُبَّ لِي شَيْئًا مِنْ لَبَنٍ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı