el-izâ΄ ~ اَلْإِزَاءُ

Kamus-ı Muhit - الإزاء maddesi

اَلْإِزَاءُ [el-izâ΄] (hemzenin kesriyle) ʹAyş ve zindegânîye sebeb olan şey΄e denir yâhûd maʹîşetin ziyâde ve refâh ve vüsʹatine sebeb olanına denir; yukâlu: يَحْتَالُ فِي إِزَاءِ الْعَيْشِ أَيْ فِي سُبَبِهِ أَوْ هُوَ مَا سَبِّبَ مِنْ رَغَدِهِ وَفَضْلِهِ Ve إِزَاءُ الْحَرْبِ [izâ΄u’l-ḩarb] Cenkte mukîm ve sâbit olan merdâne adama denir; yukâlu: هُوَ إِزَاءُ الْحَرْبِ أَيْ مُقِيمُهَا Ve إِزَاءُ الْمَالِ [izâ΄u’l-mâl] devâbb ve mevâşî kısmını gereği gibi riʹâyet ve takayyüdünde ihtimâmla görüp gözeten adama denir; yukâlu: هُوَ إِزَاءُ الْمَالِ أَيْ سَائِسُهَا Ve kuyu ile suyunu çekip döktükleri havuzun ve kurnanın beyninde olan kaldırımın mecmûʹuna denir, ʹalâ-kavlin havuzun suyu akmamak için ağzına vazʹ olunan taş yâ posteki yâ pâlâs makûlesine yâhûd havuza su dökülecek mahalle denir. Ve

إِزَاءٌ [izâ΄] Bir adamın küf΄ ve hemtâsına denir; bunda müfred ve cemʹ müsâvîdir; yukâlu: هُمْ إِزَاؤُهُمْ أَيْ أَقْرَانُهُمْ Şârih der ki asl إِزَاءٌ [izâ΄] bir nesnenin yamacına ve mukâbiline denir, maʹânî-i sâ΄ire bundan münşaʹibdir.

Vankulu Lugatı - الإزاء maddesi

اَلْإِزَاءُ [el-izâ΄] (hemzenin kesri ve elifin meddiyle) Havuzda su dökülen yer, masabbu’l-mâ΄ maʹnâsına. Ve Ebû Zeyd eyitti: إِزَاءٌ [izâ΄] şol kayadır ki havuzun suyu boşaldıkta havuzun dibine korlar, su dökülen yeri sıyânetten ötürü. Ve

إِزَاءٌ [izâ΄] Havuzun üzerinde kayyim olan kimseye dahi derler. Ve her nesnenin üzerine kayyim olana إِزَاءٌ [izâ΄] derler; yukâlu: هُوَ إِزَاءُ هَذَا الْأَمْرِ وَإِزَاءُ مَالٍ أَيْ قَيِّمٌ عَلَيْهِ Ve

إِزَاءٌ [izâ΄] Mukâbil maʹnâsına dahi gelir; yukâlu: هُوَ بِإِزَاءِهِ أَيْ بِحِذَاءِهِ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı