اَلْإِسْتِنْقَاعُ [el-istinḵâʹ] Savt ve âvâze yükselmek maʹnâsınadır; yukâlu: إِسْتَنْقَعَ الصَّوْتُ إِذَا ارْتَفَعَ Ve su bir yerde çok zamân durmakla sararıp bozulmak maʹnâsınadır; yukâlu: إِسْتَنْقَعَ الْمَاءُ إِذَا اصْفَرَّ وَتَغَيَّرَ Ve havuzun yâhûd gölün içine inip yaykanmak maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: إِسْتَنْقَعَ فِي الْغَدِيرِ إِذَا نَزَلَ وَاغْتَسَلَ فِيهِ Gûyâ ki teberrüd için su gibi ondan sâbit olur. Ve su bir mahalde birikmek maʹnâsınadır; yukâlu: إِسْتَنْقَعَ الْمَاءُ فِي الْغَدِيرِ إِذَا اجْتَمَعَ Ve bedenden cân çıkmak, ʹalâ-kavlin cân bedenden devşirilip bir yerde su müctemiʹ olur gibi bütün eczâsı gelip ağızda müctemiʹ olmak maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: إِسْتَنْقَعَتْ رُوحُهُ إِذَا خَرَجَتْ أَوِ اجْتَمَعَتْ فِي فِيهِ كَمَا يَسْتَنْقِعُ الْمَاءُ فِي مَكَانٍ Teʹnîsi نَفْسٌ te΄vîliyledir. Ve levn bozulmak maʹnâsınadır; yukâlu: اُسْتُنْقِعَ لَوْنُهُ عَلَى بِنَاءِ الْمَجْهُولِ إِذَا تَغَيَّرَ Ve bir nesne su içre ıslatılmak maʹnâsınadır; yukâlu: اُسْتُنْقِعَ الشَّيْءُ أَيْ أُنْقِعَ
اَلْإِسْتِنْقَاعُ [el-istinḵâʹ] (hemzenin ve tâ’nın kesriyle) Havuza düşüp gusl etmek; tekûlu: إِسْتَنْقَعْتُ فِي الْغَدِيرِ إِذَا نَزَلْتَ فِيهِ اغْتَسَلْتَ كَأَنَّكَ ثَبَتَّ فِيهِ لِتَبْتَرِدَVe
إِسْتِنْقَاعٌ [istinḵâʹ] Su havzda cemʹ olup sâbit olmak; yukâlu: إِسْتَنْقَعَ الْمَاءُ فِي الْغَدِيرِ إِذَا اجْتَمَعَ وَثَبَتَ Ve أُسْتُنْقِعَ الشَّيْءُ فِي الْمَاءِ dahi derler, sîga-i mechûl üzere. Ve
إِسْتِنْقَاعٌ [istinḵâʹ] Âvâz yukarı kalkmağa dahi derler; yukâlu: إِسْتَنْقَعَ الصَّوْتُ إِذَا ارْتَفَعَ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı