el-incibâr ~ اَلْإِنْجِبَارُ

Kamus-ı Muhit - الإنجبار maddesi

اَلْإِنْجِبَارُ [el-incibâr] (إِنْفِعَالٌ [infiʹâl] vezninde) ve

اَلتَّجَبُّرُ [et-tecebbur] (تَفَعُّلٌ [tefaʹʹul] vezninde) جَبْرٌ [cebr] ve تَجْبِيرٌ [tecbîr]den mutâviʹlerdir; yukâlu: جَبَّرَ الْعَظْمَ وَالْفَقِيرَ وَجَبَّرَهُ فَانْجَبَرَ وَتَجَبَّرَ Ve

تَجَبُّرٌ [tecebbur] Kibirlenmek maʹnâsınadır; yukâlu: تَجَبَّرَ الرَّجُلُ إِذَا تَكَبَّرَ Ve ağaç yeşerip yapraklanmak maʹnâsınadır; yukâlu: تَجَبَّرَ الشَّجَرُ إِذَا اخْضَرَّ وَأَوْرَقَ Ve çayır bir defʹa otlandıktan sonra tekrâr yeşerip bir mikdârca otlanmağa sâlih olmak maʹnâsınadır; yukâlu: تَجَبَّرَ الْكَلَأُ إِذَا أُكِلَ ثُمَّ صَلَحَ قَلِيلاً Ve hasta ifâkat bulup hoş-hâl olmak maʹnâsınadır; yukâlu: تَجَبَّرَ الْمَرِيضُ إِذَا صَلَحَ حَالُهُ Ve bir kimse mâla nâ΄il olmak maʹnâsınadır; yukâlu: تَجَبَّرَ الرَّجُلُ مَالاً إِذَا أَصَابَهُ Ve bir adamın elinden giden nesnesi yine eline girmek maʹnâsınadır; yukâlu: تَجَبَّرَ الرَّجُلُ إِذَا عَادَ إِلَيْهِ مَا ذَهَبَ عَنْهُ

Vankulu Lugatı - الإنجبار maddesi

اَلْإِجْتِبَارُ [el-ictibâr] ve

اَلْإِنْجِبَارُ [el-incibâr] Fakîri ganî etmek; yukâlu: جَبَرَ اللهُ فُلَانًا فَاجْتَبَرَ وَانْجَبَرَ أَيْ سَدَّ مَفَاقِرَهُ Yaʹnî “Fakrı yerlerin sedd etti.”

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı