Kamus-ı Muhit - الإنجاء maddesi

اَلْإِنْجَاءُ [el-incâ΄] (hemzenin kesriyle) Kurtarmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَنْجَاهُ اللهُ مِنْهُ أَيْ خَلَّصَهُ Ve ağaç kesmek maʹnâsınadır; yukâlu: أَنْجَى الشَّجَرَةَ إِذَا قَطَعَهَا Ve deri soymak maʹnâsınadır; yukâlu: أَنْجَى الْجِلْدَ إِذَا كَشَطَهُ Ve bulut yağdırdıktan sonra geldiği semte dönüp gitmek maʹnâsınadır; yukâlu: أَنْجَتِ السَّحَابَةُ إِذَا وَلَّتْ أَيْ أَدْبَرَتْ بَعْدَمَا أَمْطَرَتْ Ve ağacın meyvesinin derme zamânı hulûl eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: أَنْجَتِ النَّخْلَةُ إِذَا أَجْنَتْ Ve bir nesneyi keşf ve izhâr eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: أَنْجَى الشَّيْءَ إِذَا كَشَفَهُ

Vankulu Lugatı - الإنجاء maddesi

اَلْإِنْجَاءُ [el-incâ΄] (hemzenin kesri ve elifin meddiyle) Kurtarmak; tekûlu: أَنْجَيْتُ غَيْرِي Ve

إِنْجَاءٌ [incâ΄] Necâset ihdâs etmeğe dahi derler; yukâlu: أَنْجَى أَيْ أَحْدَثَ Ve

إِنْجَاءٌ [incâ΄] Te΄sîr etmeğe dahi derler; yukâlu: شَرِبَ دَوَاءً فَمَا أَنْجَاهُ أَيْ مَا أَقَامَهُ Ve

إِنْجَاءٌ [incâ΄] Devenin derisin soymağa dahi derler; tekûlu: أَنْجَيْتُهُ إِذَا سَلَخْتَهُ Ve

إِنْجَاءٌ [incâ΄] Bir kimseye ağaç kestirmeğe dahi derler; tekûlu: أَنْجَيْتُ غَيْرِي Ve

إِنْجَاءٌ [incâ΄] Ağaç budağın kesmeğe dahi derler, Ebû Zeyd rivâyeti üzere; tekûlu: أَنْجَيْتُ قَضِيبًا مِنَ الشَّجَرَةِ إِذَا قَطَعْتَ Ve

إِنْجَاءٌ [incâ΄] Bulut dönmeğe dahi derler, İbnu’s-Sikkît rivâyeti üzere; yukâlu: أَنْجتِ السَّحَابَةُ إِذَا وَلَّتْ