اَلْإِيبَاءُ [el-îbâ΄] (hemzenin kesriyle) Bu dahi işâret eylemek maʹnâsınadır, وَبْءٌ [veb΄] gibi; yukâlu: أَوْبَأَ إِلَيْهِ إِيبَاءً إِذَا أَشَارَ ʹAlâ-kavlin وَبْءٌ [veb΄] mutlakan işâret eylemektir ve إِيبَاءٌ [îbâ΄] ileri tarafta olan kimseye beri gelmek için parmakla işâret eylemektir ki murâd, parmakları elin ayasına ikbâl ederek daʹvet eylemektir ve إِيمَاءٌ [îmâ΄] mîm’le ense tarafta olan kişiye gerilenmek için işâret eylemektir ki parmakları elin arkasına idbâr ederek gerilenmesine işâret eylemektir. Ve
إِيبَاءٌ [îbâ΄] Deve köşeği, tohme olup sütten bıkmak maʹnâsınadır; yukâlu: أُوبِئَ الْفَصِيلُ عَلَى بِنَاءِ الْمَجْهُولِ إِذَا سَنِقَ لِامْتِلاَئِهِ
اَلْإِيبَاءُ [el-îbâ΄] ve
اَلْإِسْتِيبَاءُ [el-istîbâ΄] Bir yeri vebâlı bulmak; yukâlu: أَوْبَأْتُ الْأَرْضَ فَهِيَ مُوبِئَةٌ وَاسْتَوْبَأْتُ الْأَرْضَ أَيْ وَجَدْتُهَا وَبِيئَةً Ve işâret etmek maʹnâsına dahi gelir; tekûlu: أَوْبَأْتُ إِلَيْهِ إِذَا أَشَرْتَ إِلَيْهِ فَهِيَ لُغَةٌ فِي أَوْمَأْتُ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı