اَلتَّحَسُّرُ [et-teḩassur] (تَفَعُّلٌ [tefaʹʹul] vezninde) Fevt olmuş nesneye dirîg ve te΄essüf eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: تَحَسَّرَ عَلَيْهِ إِذَا تَلَهَّفَ Ve deve kısmının ifrâd üzere fürû-mândeliğinden tüyleri dökülmek maʹnâsınadır; yukâlu: تَحَسَّرَ وَبَرُ الْبَعِيرِ إِذَا سَقَطَ مِنَ الْإِعْيَاءِ Ve bir adamın gövdesinin etleri yerli yerinde uygun olmak maʹnâsınadır ki tenâsübü ʹayân olur; yukâlu: تَحَسَّرَتِ الْجَارِيَةُ إِذَا صَارَ لَحْمُهَا فِي مَوَاضِعِهِ Kezâlik deve kısmını çayır gereği gibi tavlandırıp gövdesi yağlı ve hörgücü yükselip uzandıktan sonra bir müddet rükûb ve iʹmâl olunmakla hâmlıktan nâşî gövdesinde olan sölpüklüğün zâ΄il ve salkı ve dağınık olan etleri yerli yerine gelip sıkı ve müstahkem olmak maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: تَحَسَّرَ الْبَعِيرُ إِذَا سَمَّنَهُ الرَّبِيعُ حَتَّى كَثُرَ شَحْمُهُ وَتَمَكَ سَنَامُهُ ثُمَّ رُكِبَ أَيَّامًا فَذَهَبَ رَهَلُ لَحْمِهِ وَاشْتَدَّ مَا تَزَيَّمَ مِنْهُ فِي مَوَاضِعِهِ
اَلْإِسْتِحْسَارُ [el-istiḩsâr] (hemzenin kesri ve sîn’in sükûnuyla) ve
اَلتَّحَسُّرُ [et-teḩassur] (ʹalâ-vezni اَلتَّكَرُّم [et-tekerrum] Kezâlik ikisi dahi yorulmak maʹnâsınadır.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı