اَلْأَرُزُّ [el-eruzz] (hemzenin fethi ve râ’nın zammı ve zây’ın teşdîdiyle أَشُدٌّ [eşudd] vezninde) ve
اَلْأُرُزُّ [el-uruzz] (عُتُلٌّ [ʹutull] vezninde) ve
اَلْأُرْزُ [el-urz] (قُفْلٌ [ḵufl] vezninde) ve
اَلْأُرُزُ [el-uruz] (طُنُبٌ [ṯunub] vezninde) ve
اَلرُّزُّ [er-ruzz] (hemzenin iskâtıyla) ve
اَلرُّنْزُ [er-runz] (râ’nın zammı ve nûn’un sükûnuyla ki zâ΄ nûn’a mübeddeldir) ve
اَلْآرُزُ [el-âruz] (كَابُلٌ [kâbul] vezninde) ve
اَلْأَرُزُ [el-eruz] (عَضُدٌ [ʹaḋud] vezninde) Bu iki ahîrler Kurâʹ-ı Luġavî naklidir; mecmûʹu habb-ı maʹrûf ismidir ki pirinç taʹbîr olunan galledir. Muhaddisînden Ebû Revḩ Šâbit b. Muḩammed el-Urzî ki Ruzzî dahi zebân-zeddir, beyʹine mensûbdur.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı