el-faḩîḩ ~ اَلْفَحِيحُ

Kamus-ı Muhit - الفحيح maddesi

اَلْفَحِيحُ [el-faḩîḩ] (صَحِيحٌ [ṡaḩîḩ] vezninde) ve

اَلتَّفْحَاحُ [et-tefḩâḩ] (تَذْكَارٌ [težkâr] vezninde) ve

اَلْفَحُّ [el-faḩḩ] (fâ’nın fethi ve ḩâ’nın teşdîdiyle) Engerek yılanı ağızıyla fışıldamak maʹnâsınadır; yukâlu: فَحَّتِ اْلأَفْعَى فَحِيحًا وَتَفْحَاحًا وَفَحًّا مِنَ الْبَابِ اْلأَوَّلِ وَالثَّانِي إِذَا صَاتَتْ مِنْ فِيهَا Bundan ism yine فَحِيحٌ [faḩîḩ]tir ki engerek fışıltısına denir. Ve

فَحٌّ [faḩḩ] ve

فَحِيحٌ [faḩîḩ] Uyurken puflamak maʹnâsınadır; yukâlu: فَحَّ النَّائِمُ إِذَا نَفَخَ فِي نَوْمِهِ

Vankulu Lugatı - الفحيح maddesi

اَلْفَحِيحُ [el-feḩîḩ] أَفْعَى [efʹâ]nın ağzından fışlamasıdır. Ve كَشِيشٌ [keşîş] kâf’ın fethi ve şîn’in kesriyle أَفْعَى [efʹâ]nın derisi ötmesi, savt-ı cild maʹnâsına; yukâlu: فَحَّتِ الْأَفْعَى تَفُحُّ فَحِيحًا مِنَ الْبَابِ الْأَوَّلِ وَالثَّانِي Ve bi’l-cümle her fiʹl ki muzâʹaf olup lâzım ola, onun müstakbeli يَفْعِلُ vezni üzere gelir ʹayn’ın kesriyle, illâ yedi kelime ki onlar hem zammla gelmiştir ve hem kesriyle ki onların biri يَعُلُّ dir, hasta olmak maʹnâsına ve biri dahi يَشُجُّ dir cîm’le, baş yarılmak maʹnâsına ve biri dahi يَجُدُّ فِي الْأَمْرِ dir, cidd ve cehd etmek maʹnâsına ve biri dahi يَصُدُّ dir ṡâd-ı mühmele ile, çağırmak maʹnâsına ve biri dahi يَجُمُّ dir cîm’le, davar râhat olmak maʹnâsına ve biri dahi تَفُحُّ الْأَفْعَى dir, yılan fışkırmak maʹnâsına ve biri dahi يَشُبُّ الْفَرَسُ tir, at oynamak maʹnâsına. Ve şol fiʹl ki muzâʹaf ve müteʹaddî ola, onun müstakbeli يَفْعُلُ vezni üzere gelir ʹayn’ın zammıyla, illâ beş kelime ki onlar zammla ve kesriyle gelmişlerdir ki onların biri يَشُدُّ dir ve biri يَعُلُّهُ dir, defʹa-i sâniyede içirmek maʹnâsına ve biri dahi يَبُثُّ الشَّيْءَ dir, katʹ etmek maʹnâsına ve biri dahi يَنُمُّ الْحَدِيثَ dir, söz iletmek maʹnâsına ki koğuculuk maʹnâsınadır ve biri dahi رَمَّ الشَّيْءَ يَرُمُّهُ dir, ıslâh etmek maʹnâsına.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı