اَلْقُذَّةُ [el-ḵužžet] (ḵâf’ın zammı ve žâl’ın teşdîdiyle) Okun yeleğine denir, رِيشُ السَّهْمِ maʹnâsına. Cemʹi قُذَذٌ [ḵužež] gelir, غُرَفٌ [ġuref] vezninde. Ve pireye denir, بُرْغُوثٌ [burġûšamp;] gibi. Cemʹi قِذَّانٌ [ḵižžân] gelir ḵâf’ın kesriyle. Ve
قُذَّةٌ [ḵužžet] Nâkanın fercinin bir cânibine denir; iki cânibine قُذَّتَانِ [ḵužžetân] denir. Ve insânın ve atın kulağına denir. Ve
قُذَّةُ [ḵužžet] Bir kelimedir ki etfâl-i ʹArab beynlerinde maʹhûd olan شَعَارِيرُ nâm laʹibi bölük bölük oynadıklarında لَعِبْنَا شَعَارِيرَ قُذَّةَ قُذَّةَ وَقُذَّانَ قُذَّانَ derler. قُذَّةُ [ḵužžet] ve قُذَّانُ [ḵužžân] gayr-i munsarıflardır; şârihin beyânına göre مُتَفَرِّقِينَ maʹnâsınadır.
اَلْقُذَّةُ [el-ḵužžet] (ḵâf’ın zammıyla) قُذَذٌ [ḵužež]in vâhidi, okun bir yeleği maʹnâsına. Ve
قُذَّةٌ [ḵužžet] Pireye dahi derler, بُرْغُوثٌ [burġûšamp;] maʹnâsına.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı