el-ḵald ~ اَلْقَلْدُ

Kamus-ı Muhit - القلد maddesi

اَلْقَلْدُ [el-ḵald] (ḵâf’ın fethi ve lâm’ın sükûnuyla) Bir nesneyi bir yere biriktirmek maʹnâsınadır; yukâlu: قَلَدَ الْمَاءَ فِي الْحَوْضِ وَاللَّبَنَ فِي السِّقَاءِ وَالشَّرَابَ فِي الْبَطْنِ قَلْدًا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي إِذَا جَمَعَهُ فِيهِ Ve bir nesneyi bir nesne üzerine burup sarmak maʹnâsınadır; yukâlu: قَلَدَ الشَّيْءَ عَلَى الشَّيْءِ إِذَا لَوَاهُ Ve ip bükmek maʹnâsınadır; قِلاَدَةٌ [ḵilâdet] bundan me΄hûzdur; yukâlu: قَلَدَ الْحَبْلَ إِذَا فَتَلَهُ Ve bir adamı her gün sıtma tutmak maʹnâsınadır; yukâlu: قَلَدَتِ الْحُمَّى فُلاَنًا إِذَا أَخَذَتْهُ كُلَّ يَوْمٍ Ve ekini suvarmak maʹnâsınadır; yukâlu: قَلَدَ الزَّرْعَ إِذَا سَقَاهُ Ve demiri yufkaltıp teneke eyledikten sonra bir nesne üzerine sarmak maʹnâsınadır; yukâlu: قَلَدَ الْحَدِيدَةَ إِذَا رَقَّقَهَا وَلَوَاهَا عَلَى شَيْءٍ Ve

قَلْدٌ [ḵald] سِوَارٌ مَقْلُودٌ [sivârun maklûdun] maʹnâsınadır, ke-mâ se-yuzkeru.

اَلْقِلْدُ [el-ḵild] (ḵâf’ın kesriyle) Cidde’ye gidip gelen Mekke-i mükerreme kâfilesine denir. Ve mahmûm olan kimseye hummânın nöbeti gelecek güne denir, ʹalâ-kavlin hummâ-yı rubʹun ki dört günde bir tutar, nöbeti gününe denir. Kâfile-i mezbûreye bu münâsebetle قِلْدٌ [ḵild] ıtlâk eylediler, zîrâ gidip gelmeleri dört gün müddettir. Ve saky olunacak su hissesine denir; yukâlu: أَخَذَ قِلْدَهُ أَيْ حَظَّهُ مِنَ الْمَاءِ Ve insân cemâʹatine denir. Ve dâbbe kısmının âlet-i tenâsülüne denir. Ve haftada bir defʹa yağmur yağmağa denir; tekûlu: سَقَتْنَا السَّمَاءُ قِلْدًا أَيْ مَطَرَتْنَا فِي كُلِّ أُسْبُوعٍ Ve

قِلْدٌ [ḵild] Kavata taʹbîr olunan kaba şebîh bir gûne kap ismidir. Ve zikr olunan su hissesinden me΄hûz olmak üzere “Filân adama işimi ihâle ve tefvîz eyledim” diyecek yerde أَعْطَيْتُ فُلاَنًا قِلْدَ أَمْرِي derler; فَوَّضْتُ أَمْرِي إِلَيْهِ maʹnâsına.

Vankulu Lugatı - القلد maddesi

اَلْقَلْدُ [el-ḵald] (ḵâf’ın fethi ve lâm’ın sükûnuyla) İpi bükmek; yukâlu : قَلَدْتُ الْحَبْلَ أَقْلِدُهُ قَلْدًا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي إِذَا فَتَلْتَهُ Ve

قَلْدٌ [ḵald] Şol bilezik ki gümüşten bükülmüş ola.

اَلْقِلْدُ [el-ḵild] (ḵâf’ın kesriyle ve lâm’ın sükûnuyla) Şol gündür ki hummâ-yı رِبْعٌ [ribʹ] o gün gelir. Bu sebebden Cidde kâfilesine قِلْدٌ [ḵild] dediler, Mekke-i müşerrefe’ye iki gün aşırı geldikleri için. Ve vaktiyle yağan yağmura dahi derler; yukâlu: سَقَتْنَا السَّمَاءُ قَلْدًا فِي كُلِّ أُسْبُوعٍ أَيْ مَطَرَتْنَا لِوَقْتٍ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı