اَلصَّخُّ [eṡ-ṡaḣḣ] (ṡâd’ın fethi ve ḣâ’nın teşdîdiyle) Bir katı ve pek nesneyi bir mücevvef olmayıp musmet olan şey΄e vurmak maʹnâsınadır; meselâ taş ve demir ve değnek makûlesini bir kayaya vurmak gibi; yukâlu: صَخَّ الْحَدِيدَ عَلَى الصَّخْرَةِ صَخًّا مِنَ الْبَابِ اْلأَوَّلِ إِذَا ضَرَبَهُ بِهَا Ve
صَخٌّ [ṡaḣḣ] ve
صَخِيخٌ [ṡaḣîḣ] Vech-i mezkûr üzere vurulan kaya seslenmek maʹnâsınadır; yukâlu: صَخَّتِ الصَّخْرَةَ صَخًّا وَصَخِيخًا إِذَا صَاتَتْ حِينَ قُرِعَتْ بِالشَّيْءِ الصُّلْبِ Ve
صَبْخَةٌ [ṡabḣat] (hâ’yla) Ondan ismdir ki kayanın âvâzından hikâyedir, lisânımızda takırtı taʹbîr olunur; tekûlu: سَمِعْتُ لِلصَّخْرَةِ الْمَقْرُوعَةِ صَخَّةً أَيْ صَوْتًا Ve
صَخِيخٌ [ṡaḣîḣ] Karga, devenin yağrını burnuyla dürtüştürmek maʹnâsınadır ki kekmek taʹbîr olunur; yukâlu: صَخَّ الْغُرَابُ إِذَا طَعَنَ دَبْرَةَ الْبَعِيرِ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı