miḣrâḵ ~ مِخْرَاقٌ

Kamus-ı Muhit - مخراق maddesi

اَلْمِخْرَاقُ [el-miḣrâḵ] (مِصْبَاحٌ [miṡbâḩ] vezninde) Bedeni hûb, endâmı güzel dil-ber adama denir, gerek uzun boylu olsun, gerek olmasın; yukâlu: رَجُلٌ مِخْرَاقٌ أَيِ الْحَسَنُ الْجِسْمِ طَالَ أَوْ لَمْ يَطُلْ Ve umûr ve mesâlihte mutasarrıf ve müdîr ve kâr-güzâr adama denir ki yırtıp sökücü taʹbîr olunur; yukâlu: رَجُلٌ مِخْرَاقٌ أَيْ مُتَصَرِّفٌ فِي الْأُمُورِ Ve yaban öküzüne denir, sevr-i berrî maʹnâsına. Ve seyyid ve ʹâlî-kadra denir. Şârih der ki gerçi cemîʹ-i nüshalarda لِلسَّيِّدُ ʹunvânıyla mersûmdur, lâkin savâb olan اَلسَّيْفُ ʹibâretiyle olmaktır, ke-mâ kâle fi’l-Esâs: وَاسْتَعَارَ الْمِخْرَاقَ لِلسَّيْفِ Kaldı ki مِخْرَاقٌ [miḣrâḵ] asl âlet-i خَرْقٌ [ḣarḵ] demektir. Bu maʹnâların mecmûʹu mecâzdır, خَرْقٌ [ḣarḵ]-ı umûr yâhûd خَرْقٌ [ḣarḵ]-ı miyâne-i nâs eylediği için seyyide dahi ıtlâk olunmak baʹîd değildir. Ve

مِخْرَاقٌ [miḣrâḵ] Sehî ve civân-merd adama denir. Ve bir recül ismidir. Ve turaya denir ki mendil ve peştemâl makûlesini büküp çomak tarzında ederler; yukâlu: ضَرَبَهُ بِالْمِخْرَاقِ وَهُوَ مِنْدِيلٌ يُلَفُّ لِيُضْرَبَ بِهِ Ve maʹnâ-yı mezkûrdan me΄hûz olarak cengâver ve muhârib bahâdıra مِخْرَاقُ حَرْبٍ [miḣrâḵu ḩarb] ıtlâk olunur; yukâlu: هُوَ مِخْرَاقُ حَرْبٍ أَيْ صَاحِبُ حَرْبٍ

Vankulu Lugatı - مخراق maddesi

اَلْمِخْرَاقُ [el-miḣrâḵ] (mîm’in kesri ve ḣâ’nın sükûnuyla) Kezâlik tura maʹnâsınadır, ʹArabî-i sahîhtir. Ve fî hadîsi ʹAlî radıyallâhu ʹanhu: “أَنَّهُ قَالَ الْبَرْقُ مَخَارِيقُ الْمَلَائِكَةِ” Ve

مِخْرَاقٌ [miḣrâḵ] Ehl-i harb olan kimseye derler; yukâlu: فُلَانٌ مِخْرَاقُ الْحَرْبِ أَيْ صَاحِبُ حَرْبٍ يَخِفُّ فِيهَا Yaʹnî harbde çâbük olur.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı