nemaṯ ~ نَمَطٌ

Kamus-ı Muhit - نمط maddesi

اَلنَّمَطُ [en-nemaṯ] (fethateynle) Mutlakan döşek yüzüne denir ki alaca nihâlî ve çit taʹbîr eyledikleridir. ʹAlâ-kavlin bir gûne döşemeye denir. Ve üslûb ve tarîka maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: إِلْزَمْ هَذَا النَّمَطَ أَيِ الطَّرِيقَةَ Ve nevʹ ve gûne maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: لَيْسَ هَذَا مِنْ ذَلِكَ النَّمَطِ أَيِ النَّوْعِ Ve şol cemâʹate ıtlâk olunur ki umûrları vâhid yaʹnî yek-renk ve yek-cihet olalar. Kâle’ş-şârih ve minhu hadîsu ʹAlî kerremallâhu vechehu: “خَيْرُ هَذِهِ الْأُمَّةِ النَّمَطُ الْأَوْسَطُ” وَالنَّمَطُ اَلْجَمَاعَةُ مِنَ النَّاسِ أَمْرُهُمْ وَاحِدٌ كَرِهَ عَلِيٌّ اَلْغُلُوَّ وَالتَّقْصِيرَ فِي الدِّينِ Ve

نَمَطٌ [nemaṯ] Yünden mensûc bir gûne sevb ismidir ki hevdec örtüsü ederler, ince havı olur ki hâlen ihrâm ettiğimiz olacaktır. Cemʹi أَنْمَاطٌ [enmâṯ] ve نِمَاطٌ [nimâṯ] gelir nûn’un kesriyle. Ve nisbetinde أَنْمَاطِيٌّ [enmâṯiyy] denir, أَنْصَارِيٌّ [enṡâriyy] gibi ve نَمَطِيٌّ [nemeṯiyy] denir ki kıyâs üzere müfredine mensûbdur. Ve

اِبْنُ الْأَنَمَاطِيِّ [İbnu’l-Enmâṯiyy] İsmâʹîl b. ʹAbdullâh b. ʹAbdulmuḩsin nâm fakîh ve bâriʹdir.

Vankulu Lugatı - نمط maddesi

اَلْأَنْمَاطُ [el-enmâṯ] (hemzenin fethiyle) Cemʹi, سَبَبٌ [sebeb]le أَسْبَابٌ [esbâb] gibi. Ve

نَمَطٌ [nemaṯ] Kezâlik halâyıktan bir cemâʹattir ki yek-dil ve yek-cihet olalar. Ve fi’l-hadîsi: “خَيْرُ هَذِهِ الْأُمَّةُ النَّمَطُ الْأَوْسَطُ يَلْحَقُ بِهِمُ التَّالِي وَيَرْجِعُ إِلَيْهِ الْغَالِي” Yaʹnî geri kalanlar onlara lâhık olup hadden tecâvüz edenler onlara rücûʹ ede.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı