nekş ~ نَكْشٌ

Kamus-ı Muhit - نكش maddesi

اَلنَّكْشُ [en-nekş] (nûn’un fethi ve kâf’ın sükûnuyla) Kuyunun içinde olan suyu ve çamuru bütün çekip çıkarmak maʹnâsınadır; yukâlu: نَكَشَ الرَّكِيَّةَ نَكْشًا مِنَ الْبَابِ اْلأَوَّلِ وَالثَّانِي إِذَا أَخْرَجَ مَا فِيهَا مِنَ الْحَمْأَةِ وَالطِّينِ Ve minhu kavlu reculin fî ʹAlî radıyallâhu ʹanhu: بَحْرٌ لاَ يُنْكَشُ أَيْ لاَ يُنْزَفُ وَلاَ يَغِيضُ Yaʹnî “İmâm ʹAlî bir deryâdır ki ne suyu çekilmekle tükenir ve ne gavr ve yübûset tareyân eder.” Ve

نَكْشٌ [nekş] Bir nesneyi tüketmek maʹnâsınadır; yukâlu: نَكَشَ الشَّيْءَ إِذَا أَفْنَاهُ Ve minhu: لُمْعَةٌ لاَ تُنْكَشُ Yaʹnî “O bir gûne firâvân çayırlık kıtʹasıdır ki otlanmakla ve biçilmekle tükenmez.” Ve bir işten fârig olmak maʹnâsınadır; yukâlu: نَكَشَ مِنْهُ إِذَا فَرَغَ

Vankulu Lugatı - نكش maddesi

اَلنَّكْشُ [en-nekş] (nûn’un fethi ve kâf’ın sükûnuyla) Kuyunun suyın çekmek; yukâlu: نَكَشْتُ الْبِئْرَ أَنْكِشُهَا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي إِذَا نَزَفْتَهَا ve minhu kavluhum: فُلَانٌ بَحْرٌ لَا يَنْكِشُ Ve

نَكْشٌ [nekş] Nebâtât kısmın meselâ tüketmeğe dahi derler; yukâlu: أَتَوْا عَلَى عُشْبٍ فَنَكَشُوهُ إِذَا أَفْنَوْهُ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı