ekḩal ~ أَكْحَلُ

Kamus-ı Muhit - أكحل maddesi

اَلْأَكْحَلُ [el-ekḩal] (أَحْمَرُ [aḩmer] vezninde) Gözü kudretten sürmeli kişiye denir; mü΄ennesi كَحْلَاءُ [keḩlâ΄]dır. Göze de vasf olur. Ve

أَكْحَلُ [ekḩal] Kolda bir damar adıdır, ʹalâ-kavlin kolda عِرْقُ الْحَيَاةِ [ʹirḵu’l-ḩayât] dedikleri damardır ki cemîʹ-i aʹzâda şuʹbeleri vardır, katʹ olunsa aslâ kanı sâkin olmaz. Ve bunda عِرْقُ الْأَكْحَلِ demek câ΄iz değildir, zîrâ şey΄ kendi nefsine muzâf olmak iktizâ eder; yukâlu: قَطَعَ الْأَكْحَلَ وَهُوَ عِرْقٌ فِي الْيَدِ أَوْ عِرْقُ الْحَيَاةِ Şârih der ki عِرْقُ الْأَكْحَلِ ve عِرْقُ النَّسَا demek gerçi câ΄iz değildir diye mü΄ellif tansîs eyledi, lâkin يَوْمُ الْأَحَدِ [yevmu’l-eḩad] ve شَجَرُ الْأَرَاكِ [şeceru’l-erâk] kabîlinden olmak câ΄izdir. Ve insânın kavlinde üç damar vardır, biri أَكْحَلُ [ekḩal]dir ki beden damarı ve عِرْقُ الْحَيَاةِ [ʹirḵu’l-ḩayât] derler o üç damarın ortasında olan damardır, ikincisi قِيفَالٌ [ḵîfâl]dir ki baş damarıdır o üç damardan evvelki damardır, üçüncü بَاسِلِيقُ [bâsilîḵ]tir ki cümleden aşağı olan damardır, niteki قِيفَالٌ [ḵîfâl] mâddesinde şerh olundu.

Vankulu Lugatı - أكحل maddesi

اَلْأَكْحَلُ [el-ekḩal] (hemzenin ve ḩâ’nın fethiyle) Elde bir damardır ki ondan kan alırlar. Ve عِرْقُ الْأَكْحَلِ demek câ΄iz değildir. Ve

أَكْحَلُ [ekḩal] Şol kimsedir ki gözü kapağında sürme yerleri Ḣudâyî siyâh ola, sürme çekmeksizin.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı