aḵʹas ~ أَقْعَسُ

Kamus-ı Muhit - أقعس maddesi

اَلْأَقْعَسُ [el-aḵʹas] (أَحْمَرُ [aḩmer] vezninde) ve

اَلْقَعِسُ [el-ḵaʹis] (كَتِفٌ [ketif] vezninde) Vasflardır, göğsü taşra çıkıp arkası içeri girmiş kambura denir. Ve

أَقْعَسُ [aḵʹas] Şol ata ıtlâk olunur ki sırtı çökük olup sağrısı ve yancıkları kalkık ola; yukâlu: فَرَسٌ أَقْعَسُ أَيِ الْمُطْمَئِنُّ الصَّهْوَةِ الْمُرْتَفِعُ الْقَطَاةِ Ve şol deveye ıtlâk olunur ki başı ve boynu arka tarafından sırtına doğru mâ΄il ola; yukâlu: بَعِيرٌ أَقْعَسُ أَيِ الْمَائِلُ رَأْسُهُ وَعُنُقُهُ نَحْوَ ظَهْرِهِ Şârih der ki nüshalardan نَحْو lafzı sâkıt olmuştur, sahîhi نَحْوَ ظَهْرِهِ olmaktır ki akʹas şeklinde olur. Ve

أَقْعَسُ [aḵʹas] Pek uzun geceye ıtlâk olunur, gûyâ ki kamburlanıp yerinden kımıldamaz olur; yukâlu: لَيْلٌ أَقْعَسُ أَيْ طَوِيلٌ يَعْنِي كَأَنَّهُ لاَ يَبْرَحُ Ve diyâr-ı Rebîʹa’da bir dağın ismidir, ذُو الْهِضَابِ [Žu’l-Hiḋâb] ile mükennâdır. Ve ʹuluvv-i şân ve menâʹat ve mekânet sâhibi adama ıtlâk olunur; yukâlu: رَجُلٌ أَقْعَسُ أَيْ مَنِيعٌ Ve sâbit ve pâyidâr ve mütemekkin ʹizz ve şâna ıtlâk olunur; yukâlu: عِزٌّ أَقْعَسُ أَيْ ثَابِتٌ Ve Yemâme’de bir hurmâlığın ve bir arzın ismidir.

Vankulu Lugatı - أقعس maddesi

اَلْأَقْعَسُ [el-aḵʹas] (hemzenin ve ʹayn’ın fethiyle) ve

اَلْقَعِسُ [el-ḵaiʹs] (ḵâf’ın fethi ve ʹayn’ın kesriyle) ve

اَلْمُتَقَاعِسُ [el-muteḵâʹis] (mîm’in zammı ve ʹayn’ın kesriyle) Bunların üçü dahi zikr olunan sıfat üzere olan kimsedir; yukâlu: رَجُلٌ أَقْعَسُ وَقَعِسٌ وَمُتَقَاعِسٌ Ve

أَقْعَسُ [aḵʹas] Şol ata derler ki eyer yeri iniş olup sağrısı yüksek ola. Ve

أَقْعَسُ [aḵʹas] Şol deveye derler ki başı ve boynu arkasına mâ΄il ola. Ve

أَقْعَسُ [aḵʹas] Şol geceye derler ki menîʹ ola, yaʹnî gâyet tavîl ola. Ve

أَقْعَسُ [aḵʹas] Şol recüle derler menîʹ ola, yaʹnî zî-şeref ola. Ve bir dağın dahi ismidir.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı