el-ichâd ~ اَلْإِجْهَادُ

Kamus-ı Muhit - الإجهاد maddesi

اَلْإِجْهَادُ [el-ichâd] (hemzenin kesriyle) Bu dahi nihâyet mertebede renc ve meşakkate uğratmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَجْهَدَ دَابَّتَهُ إِذَا بَلَغَ جَهْدَهَا Ve taʹâma iştihâ eylemek maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: أَجْهَدَ الطَّعَامَ إِذَا اشْتَهَاهُ Ve saç ve sakala kır çabuk yürüyüp çoğalmak maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: أَجْهَدَ الشَّيْبُ إِذَا كَثُرَ وَأَسْرَعَ Ve yer bâriz ve zâhir olmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَجْهَدَتِ الْأَرْضُ إِذَا بَرَزَتْ Ve bir nesne ʹayân ve âşikâr olmak maʹnâsına müstaʹmeldir ki cidd ve cehdin lâzımıdır; yukâlu: أَجْهَدَ الْحَقُّ إِذَا ظَهَرَ وَوَضَحَ Ve bir husûsta hazm ve ihtiyât eylemek maʹnâsınadır ki mübâlaga-i fikrin lâzımıdır; yukâlu: أَجْهَدَ فِي الْأَمْرِ إِذَا احْتَاطَ Ve bir nesne âher nesneye karışmak maʹnâsınadır ki tefrîki müteʹazzirdir; yukâlu: أَجْهَدَ الشَّيْءَ إِذَا اخْتَلَطَ يَعْنِي بِغَيْرِهِ Ve bir kimse mâlını dağıtıp ifnâ eylemek maʹnâsınadır ki mihneti mûristir; yukâlu: أَجْهَدَ مَالَهُ إِذَا أَفْنَاهُ وَفَرَّقَهُ Ve husûmet ve ʹadâvet bâbında bezl-i vüsʹ eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: أَجْهَدَ الْعَدُوُّ إِذَا جَدَّ فِي الْعَدَاوَةِ Ve pek yakın olmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَجْهَدَ لِيَ الْقَوْمُ إِذَا أَشْرَفُوا Zîrâ kavmin kurbiyyeti sıkleti mûcibdir. Ve bir nesne yâ bir iş tüleğine gelip husûlü mümkin ve âsân olmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَجْهَدَ لَكَ الْأَمْرُ أَيْ أَمْكَنَكَ

Vankulu Lugatı - الإجهاد maddesi

اَلْإِجْهَادُ [el-ichâd] (hemzenin kesri ve cîm’in sükûnuyla) Davarı seyrde tâkat getirdiğinden ziyâde meşakkate bırakmak. Ve

إِجْهَادٌ [ichâd] Taʹâma iştihâ olunmak, masdar-ı mechûl olmak üzere; yukâlu: أُجْهِدَ الطَّعَامُ أَيِ اشْتُهِيَ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı