اَلْإِجْمَالُ [el-icmâl] (hemzenin kesriyle) İç yağı eritmek maʹnâsınadır; yukâlu: أَجْمَلَ الشَّحْمَ إِذَا أَذَابَهُ Ve
إِجْمَالٌ [icmâl] Bir nesnenin talebinde ʹacele ve ifrât eylemeyip te΄ennî ve iʹtidâl eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: أَجْمَلَ فِي الطَّلَبِ إِذَا اتَّأَدَ وَاعْتَدَلَ فَلَمْ يُفْرِطْ Ve dağınık nesneyi biriktirmek maʹnâsınadır; yukâlu: أَجْمَلَ الشَّيْءَ إِذَا أَجْمَعَهُ عَنْ تَفْرقَةٍ Ve hisâb ve kelâmı cümle eylemek maʹnâsınadır ki tafsîl mukâbilidir; yukâlu: أَجْمَلَ الْحِسَابَ إِذَا رَدَّهُ إِلَى الْجُمْلَةِ Ve iyiliği ve ihsânı çok ve güzel eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: أَجْمَلَ الصَّنِيعَةَ إِذَا حَسَّنَهَا وَكَثَّرَهَا
اَلْإِجْمَالُ [el-icmâl] (hemzenin kesriyle) Hisâbı cümleye redd etmek; tekûlu: أَجْمَلْتُ الْحِسَابَ إِذَا رَدَدْتَهُ إِلَى الْجُمْلَةِ Ve
إِجْمَالٌ [icmâl] Bir kimseye iyilik etmeğe ve bir işi hûb işlemeğe dahi derler; tekûlu: أَجْمَلَتُ الصَّنِيعَةُ عِنْدَ فُلَانٍ إِذَا حَسُنَتْ وَأَجْمَلَ فِي صَنِيعَتِهِ إِذَا أَجَادَهَا Ve gâh olur إِجْمَالٌ [icmâl] yağ eritmeğe dahi derler, Ebû ʹUbeyd rivâyeti üzere; tekûlu: أَجْمَلْتُ الشَّحْمَ Ve kavmin devesi çok olmağa dahi derler; tekûlu: أَجْمَلَ الْقَوْمُ إِذَا كَثُرَتْ جِمَالُهُمْ Ve bu Kisâ΄î rivâyetidir.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı