el-icmâr ~ اَلْإِجْمَارُ

Kamus-ı Muhit - الإجمار maddesi

اَلْإِجْمَارُ [el-icmâr] (hemzenin kesriyle) Bu dahi nâs bir araya gelip birikmek maʹnâsınadır; yukâlu: أَجْمَرَ الْقَوْمُ بِمَعْنَى جَمَرُوا Ve hatun saçını ensesine toplamak maʹnâsınadır; yukâlu: أَجْمَرَتِ الْمَرْأَةُ إِذَا جَمَعَتْ شَعْرَهَا فِي قَفَاهَا Ve sürʹatle yürümek maʹnâsınadır; yukâlu: أَجْمَرَ الرَّجُلُ إِذَا أَسْرَعَ فِي السَّيْرِ Ve bukağılı at sıçrayarak yürümek maʹnâsınadır; yukâlu: أَجْمَرَ الْفَرَسُ إِذَا وَثَبَ فِي الْقَيْدِ Ve bir nesneyi buhûrlamak maʹnâsınadır; yukâlu: أَجْمَرَ ثَوْبَهُ إِذَا بَخَّرَهُ Ve âteşe ʹûd ağacı komak maʹnâsınadır; yukâlu: أَجْمَرَ النَّارَ مُجْمَرًا إِذَا هَيَّأَهَا Ve deve kısmının tabanıyla parmak yerinde olan kemikleri aralarında hutût olmayıp düpdüz olmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَجْمَرَ الْبَعِيرُ إِذَا اسْتَوَى خُفُّهُ فَلاَ خَطَّ بَيْنَ سُلاَمَيَيْهِ Ve ağaç üzerinde olan tâze hurmâların mikdârını tahmîn ve takdîr eyledikten sonra tahmînini cemʹ ve hisâb eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: أَجْمَرَ النَّخْلَ إِذَا خَرَصَهَا ثُمَّ حَسَبَ فَجَمَعَ خَرْصَهَا Ve yeni ay gece içre görünmeyip nihân olmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَجْمَرَتِ اللَّيْلَةُ إِذَا اسْتَتَرَ فِيهَا الْهِلاَلُ Ve bir hâlet cümleye ʹâmm ve şâmil olmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَجْمَرَ الْأَمْرُ بَنِى فُلاَنٍ إِذَا عَمَّهُمْ Ve ılgara ve çapula gidenler atları biriktirip yarandırmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَجْمَرَ الْخَيْلَ إِذَا أَضْمَرَهَا وَجَمَعَهَا

Vankulu Lugatı - الإجمار maddesi

اَلْإِجْمَارُ [el-icmâr] (hemzenin kesriyle) Âteşe ʹûd bırakmak; yukâlu: أَجَمَرْتُ النَّارَ مِجْمَرًا

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı