el-iṡfâḵ ~ اَلْإِصْفَاقُ

Kamus-ı Muhit - الإصفاق maddesi

اَلْإِصْفَاقُ [el-iṡfâḵ] (hemzenin kesriyle) Bu dahi geri döndürmek maʹnâsınadır; yukâlu: أَصْفَقَ الشَّيْءَ إِذَا صَرَفَهُ وَرَدَّهُ Ve kapıyı geri çevirmek, ʹalâ-kavlin kapamak maʹnâsınadır; yukâlu: أَصْفَقَ الْبَابَ إِذَا رَدَّهُ أَوْ أَغْلَقَهُ Ve kâseyi doldurmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَصْفَقَ الْقَدَحَ إِذَا مَلَأَهُ Ve sulu şarâbı durulmak içip âher kaba çekmek maʹnâsınadır; yukâlu: أَصْفَقَ الشَّرَابَ إِذَا حَوَّلَهُ مَمْزُوجًا مِنْ إِنَاءٍ إِلَى إِنَاءٍ لِيَصْفُوَ Ve bir mâdde üzere ittifâk eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: أَصْفَقَ الْقَوْمُ عَلَى كَذَا إِذَا أَطْبَقُوا Ve el bir nesneye ittifâkî râst gelmek maʹnâsınadır; tekûlu: أَصْفَقَتْ يَدِي بِكَذَا أَيْ صَادَفَتْهُ وَوَافَقَتْهُ Ve bir adama doyuracak taʹâm götürmek maʹnâsınadır; yukâlu: أَصْفَقَ لِلْقَوْمِ إِذَا جَاءَهُمْ مِنَ الطَّعَامِ بِمَا يُشْبِعُهُمْ Şârih der ki إِصْفَاقٌ [iṡfâḵ] koyunu yâhûd keçiyi günde bir kerre sağmak maʹnâsına da gelir; mü΄ellif bu maʹnâyı ihmâl eyledi; yukâlu: أَصْفَقَ الْغَنَمَ إِذَا لَمْ يَحْلُبْهَا فِي الْيَوْمِ إِلاَّ مَرَّةً

Vankulu Lugatı - الإصفاق maddesi

اَلْإِصْفَاقُ [el-iṡfâḵ] (hemzenin kesri ve ṡâd’ın sükûnuyla) Kapıyı örtmek; yukâlu: أَصْفَقْتُ الْبَابَ Ve

إِصْفَاقٌ [iṡfâḵ] İttifâka dahi derler; yukâlu: أَصْفَقُوا عَلَى كَذَا أَيِ اجْتَمَعُوا وَأَطْبَقُوا عَلَيْهِ Ve

إِصْفَاقٌ [iṡfâḵ] El bir nesneye râst gelmeğe dahi derler; yukâlu: أَصْفَقَتْ يَدُهُ بِكَذَا إِذَا صَادَفَتْهُ وَوَافَقَتْهُ Ve

إِصْفَاقٌ [iṡfâḵ] Koyunu günde bir kerre sağmağa dahi derler; yukâlu: أَصْفَقْتُ الْغَنَمَ إِذَا لَمْ تَحْلُبْهَا فِي الْيَوْمِ إِلَّا مَرَّةً

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı