el-iṡnân ~ اَلْإِصْنَانُ

Kamus-ı Muhit - الإصنان maddesi

اَلْإِصْنَانُ [el-iṡnân] (hemzenin kesriyle) Bir adamın koltuğu bed kokmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَصَنَّ الرَّجُلُ إِذَا صَارَ ذَا صُنَانٍ Ve kibr ve nahvetten burnu havâya kaldırmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَصَنَّ فُلَانٌ إِذَا شَمَخَ بِأَنْفِهِ تَكَبُّرًا Ve öfkelenip darılmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَصَنَّ عَلَيْهِ إِذَا غَضِبَ Ve nâka gebe olmakla buğura istikbâr eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: أَصَنَّتِ النَّاقَةُ إِذَا حَمَلَتْ فَاسْتَكْبَرَتْ عَلَى الْفَحْلِ Ve su mütegayyir olmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَصَنَّ الْمَاءُ إِذَا تَغَيَّرَ Ve bir nesne üzere ısrâr eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: أَصَنَّ عَلَى الْأَمْرِ إِذَا أَصَرَّ Ve kısrağın karnında kulun büyümekle anasının karnına ilişip başıyla ensesine doğru kakıştırmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَصَنَّتِ الْفَرَسُ إِذَا نَشِبَ وَلَدُهَا فِي بَطْنِهَا فَدَفَعَ بِرَأْسِهِ فِي خَوْرَانِهَا

Vankulu Lugatı - الإصنان maddesi

اَلْإِصْنَانُ [el-iṡnân] (hemzenin kesriyle) Bir kimsenin koltuğu yaramaz râyiha bağlamak; yukâlu: أَصَنَّ الرَّجُلُ إِذَا صَارَ لَهُ صُنَانٌ Ve

إِصْنَانٌ [iṡnân] Bir kimse burnın yukarı kaldırıp tekebbür kılmağa dahi derler; yukâlu: أَصَنَّ الرَّجُلُ إِذَا شَمَخَ بِأَنْفِهِ تَكَبُّرًا Ve bundan me΄hûzdur ʹArabların أَصَنَّتِ النَّاقَةُ dedikleri, kaçan nâka hâmile kalıp erkekten istignâ kılsa.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı