el-aṡmaʹ ~ اَلْأَصْمَعُ

Kamus-ı Muhit - الأصمع maddesi

اَلْأَصْمَعُ [el-aṡmaʹ] (أَصْلَعُ [aṡlaʹ] vezninde) Küçük kulaklı insân ve hayvâna denir; yukâlu: رَجُلٌ وَفَرَسٌ أَصْمَعُ أَيِ الصَّغِيرُ الْأُذُنِ Ve keskin kılıca denir; سَيْفٌ أَصْمَعُ أَيْ قَاطِعٌ Ve eşref-i mevâziʹe müterakkî olan adama denir; yukâlu: رَجُلٌ أَصْمَعُ أَيْ مُتَرَقٍّ فِي أَشْرَفِ الْمَوَاضِعِ Ve seme ve deng ve hayrân adama denir; yukâlu:رَجُلٌ أَصْمَعُ أَيْ سَادِرٌ Ve latîf ve hemvâr olan topuğa ve boğuma denir; yukâlu: كَعْبٌ أَصْمَعُ أَيْ لَطِيفٌ وَمُسْتَوٍ Kâle fi’l-Esâs: قَوَائِمُ وَرِمَاحٌ صُمْعُ الْكُعُوبِ أَيْ لِطَافُهَا Ve şol nebâta denir ki yenice yemişi zuhûr edip lâkin henüz kapçığından zuhûr eylememiş ola. Ve uzunca ve latîf ve mevzûn ok yeleğine denir, ʹalâ-kavlin efdal ve bihter olanına denir; cemʹi صُمْعَانٌ [ṡumʹân]dır. Ve

أَصْمَعُ [aṡmaʹ] Zekî ve mütevakkıd ve bîdâr gönüle denir; yukâlu: قَلْبٌ أَصْمَعُ أَيْ زَكِيٌّ مُتَيَقِّظٌ

Vankulu Lugatı - الأصمع maddesi

اَلْأَصْمَعُ [el-aṡmaʹ] (hemzenin ve mîm’in fethiyle) Şol kalbdir ki mütenebbih olup zekî ola; yukâlu: هُوَ أَصْمَعُ الْقَلْبِ إِذَا كَانَ مُتَيَقِّظًا ذَكِيًّا

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı