el-iṡḩâb ~ اَلْإِصْحَابُ

Kamus-ı Muhit - الإصحاب maddesi

اَلْإِصْحَابُ [el-iṡḩâb] (hemzenin kesriyle) Bir kimseyi bir nesneye sâhib kılmak maʹnâsınadır, tekûlu: أَصْحَبْتُهُ الشَّيْءَ أَيْ جَعَلْتُهُ لَهُ صَاحِبًا Ve hıfz ve nigâh eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: أَصْحَبَ فُلاَنًا إِذَا حَفِظَهُ Ve menʹ eylemek maʹnâasınadır ki hemzesi selb için olur; yukâlu: أَصْحَبَهُ أَيْ مَنَعَهُ Ve yâr ve hem-dem sâhibi olmak maʹnâsınadır ki hemzesi sayrûret için olur; yukâlu: أَصْحَبَ الرَّجُلُ إِذَا صَارَ ذَا صَاحِبٍ

Vankulu Lugatı - الإصحاب maddesi

اَلْإِصْحَابُ [el-iṡḩâb] (bi’l-kesr) Musâhib kılmak; yukâlu: أَصْحَبْتُهُ الشَّيْءَ أَيْ جَعَلْتُ لَهُ صَاحِبًا Ve serkeşlikten sonra mutîʹ olmağa dahi إِصْحَابٌ [iṡḩâb] derler; yukâlu: أَصْحَبَ الْبَعِيرُ إِذَا انْقَادَ بَعْدَ صُعُوبَتِهَا Ve

إِصْحَابٌ [iṡḩâb] Bir kimsenin oğlu bâlig olmak maʹnâsına da gelir; yukâlu: أَصْحَبَ الرَّجُلُ إِذَا بَلَغَ ابْنَهُ Ve

إِصْحَابٌ [iṡḩâb] Tulumun üzerinden kılın gidermeyip alıkomağa derler. Ve üzerinde kılı olmayana حَمِيتٌ [ḩamît] derler ḩâ-i mühmelenin fethi ve mîm’in kesri ve tâ-i müsennâtla, مَتِينٌ [metîn] vezni üzere. Ve suyun yüzin yosun tutmağa dahi إِصْحَابٌ [iṡḩâb] derler; yukâlu: أَصْحَبَ الْمَاءُ إِذَا عَلَاهُ الطُّحْلُبُ Ve طُحْلُبٌ [ṯuḩlub] ṯâ-i mühmelenin zammı ve lâm’ın fethi ve zammıyla su üzerinde olan yeşil nesne ki yosun derler.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı