el-iṡṯibâr ~ اَلْإِصْطِبَارُ

Kamus-ı Muhit - الإصطبار maddesi

اَلتَّصَبُّرُ [et-teṡabbur] (تَفَعُّلٌ [tefaʹʹul] vezninde) ve

اَلْإِصْطِبَارُ [el-iṡṯibâr] (fi’l-asl إِفْتِعَالٌ [iftiʹâl] vezninde) ve

اَلْإِصِّبَارُ [el-iṡṡibbâr] (hemzenin ve ṡâd-ı müşeddedenin kesriyle) Bunlar da sabr eylemek maʹnâsınadır, lâkin tekellüfü mutazammındır; yukâlu: تَصَبَّرَ عَلَيْهِ وَاصْطَبَرَ وَاصَّبَرَ بِمَعْنَى صَبَرَ [Ve] إِصْطَبَرَ [iṡṯabere]nin aslı إِصْتَبَرَ ve إِصَّبَرَ [iṡṡabbere]nin aslı إِصْطَبَرَ idi, tâ ṡâd’a kalb ve idgâm olundu. Ve

إِصْطِبَارٌ [iṡṯibâr] Kısâs almak maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: إِصْطَبَرَ مِنْهُ إِذَا اقْتَصَّ مِنْهُ

Vankulu Lugatı - الإصطبار maddesi

اَلْإِصْطِبَارُ [el-iṡṯibâr] (hemzenin kesriyle) Kezâlik sabr etmek; yukâlu: إِصْطَبَرْتُ وَلَا يُقَالُ اِطَّبَرْتُ لِأَنَّ الصَّادَ لَا تُدْغَمُ فِي الطَّاءِ فَإِنْ أَرَدْتَ الْإِدْغَامَ قَلَبْتَ الطَّاءَ صَادًا وَقُلْتَ اصَّبَرْتُ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı