el-aʹşâr ~ اَلْأَعْشَارُ

Kamus-ı Muhit - الأعشار maddesi

اَلْأَعْشَارُ [el-aʹşâr] (hemzenin fethiyle) عَشْرٌ [ʹaşr]ın cemʹidir, niteki zikr olundu. Ve kırılıp on parça olan şey΄e vasf olur; yukâlu: قَلْبٌ أَعْشَارٌ وَقِدْرٌ أَعْشَارٌ وَقُدُورٌ أَعَاشِيرُ أَيْ مُكَسَّرَةٌ عَلَى عَشْرِ قِطَعٍ Ve ʹinde’l-baʹz şol kazana vasf olur ki pek ʹazîm olmakla ancak on adam kaldırıp götürür ola; yukâlu: قِدْرٌ أَعْشَارٌ أَيْ عَظِيمَةٌ لاَ يَحْمِلُهَا إِلاَّ عَشَرَةٌ Şârih der ki evvele göre cemʹiyyeti eczâ΄ iʹtibârıyla olur. Ve

أَعْشَارُ الْجَزُورِ [aʹşâru’l-cezûr] Zebh olunan devenin etinden hisselere ıtlâk olunur; yukâlu: إِقْتَسَمُوا بَيْنَهُمْ أَعْشَارَ الْجَزُورِ أَيِ الْأَنْصِبَاءَ

Vankulu Lugatı - الأعشار maddesi

اَلْأَعْشَارُ [el-aʹşâr] (hemzenin fethi ve ʹayn’ın sükûnuyla) Nasîbler maʹnâsınadır; yukâlu: أَعْشَارُ الْجَزُورِ لِأَنْصَابِهِ Ve pârelenmiş çömleğe dahi derler; yukâlu: بُرْمَةٌ أَعْشَارٌ إِذَا انْكَسَرَتْ قِطَعًا Ve بُرْمَةٌ [burmet] bâ-i muvahhadenin zammı ve râ-i mühmelenin sükûnuyla çömleğe derler; ve yukâlu: قَلْبٌ أَعْشَارٌ Yaʹnî pâre-i kalb. Ve قَلْبٌ [ḵalb] ḵâf’ın fethiyle yürek dedikleri ʹuzv ve zammıyla bilezik maʹnâsınadır. Bunlar cemʹ sîgası üzere geldi eczâ΄ iʹtibârıyla, nitekim رُمْحٌ أَقْصَادٌ derler pârelenmiş göndere. Ve

أَعْشَارٌ [aʹşâr] Kuş kanadının mukaddem olan yeleklerine dahi derler.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı