اَلْإِعْتِيَاطُ [el-iʹtiyâṯ] (إِفْتِعَالٌ [iftiʹâl] vezninde) Bu dahi ʹavret ve hayvân kısır olmayarak birkaç sene boş kalmak maʹnâsınadır; yukâlu: إِعْتَاطَتِ النَّاقَةُ وَالْمَرْأَةُ بِمَعْنَى تَعَوَّطَتْ Ve nâka erkeğe çekilip tutmayıp boş kalmak maʹnâsınadır; yukâlu: اِعْتَاطَتِ النَّاقَةُ إِذَا أُنْزِيَ عَلَيْهَا فَلَمْ تَحْمِلْ
اَلْإِعْتِيَاطُ [el-iʹtiyâṯ] (hemzenin ve tâ’nın kesriyle) ve
اَلتَّعَيُّطُ [et-teʹayyuṯ] (fethateynle ve yâ’nın zammı ve teşdîdiyle) ve
اَلتَّعَوُّطُ [et-teʹavvuṯ] (fethateynle ve vâv’ın zammı ve teşdîdiyle) Nâka niçe yıllar hâmile kalmamak; yukâlu: إِعْطَاطَتِ النَّاقَةُ وَتَعَيَّطَتْ وَتَعَوَّطَتْ إِذَا لَمْ تَحْمِلْ سَنَوَاتٍ Ve gâh olur ki bu kesret-i şahmdan olur. Ve fi’l-hadîsi: “أَنَّهُ بَعَثَ مُصَدِّقًا فَأُتِيَ بِشَاةٍ شَافِعٍ فَلَمْ يَأْخُذْهَا فَقَالَ إِئْتِنِي بِمُعْتَاطٍ” Ve شَافِعٌ [şâfiʹ] şol koyundur ki onunla veledi ola. Ve إِعْتِيَاطٌ [iʹtiyâṯ] gâh olur ki bir nesne paçarız olmağa derler; yukâlu: إِعْتَاطَ الْأَمْرُ إِذَا اعْتَاصَ Ve إِعْتِيَاصٌ [iʹtiyâṡ] ʹayn ve ṡâd-ı mühmeleteyn ile müşkil olmağa derler.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı