اَلْهِجِّيرَى [el-hiccîrâ] (خِلِّيفَى [ḣillîfâ] vezninde) ve
اَلْإِهْجِيرَى [el-ihcîrâ] Masdarlardır, bunlar da هُجْرٌ [hucr] gibi sayıklamak maʹnâsınadır; yukâlu: هَجَرَ فِي نَوْمِهِ وَمَرَضِهِ هُجْرًا وَهِجِّيرَى وَإِهْجِيرَى إِذَا هَذَى Ve
هِجِّيرَى [hiccîrâ] ve
إِهْجِيرَى [ihcîrâ] ve
إِهْجِيرَاءُ [ihcîrâ΄] ve
هِجِّيرٌ [hiccîr] (سِكِّيتٌ [sikkît] vezninde) ve
أُهْجُورَةٌ [uhcûret] (أُضْحُوكَةٌ [uḋḩûket] vezninde) ve
هِجْرِيَّى [hicriyyâ] (yâ-yı ûlânın teşdîdiyle) ʹÂdet ve kânûn maʹnâsınadır; yukâlu: هَذَا هِجِّيرَاهُ وَإِهْجِيرَاهُ وَإِهْجِيرَاؤُهُ وَهِجِّيرُهُ وَأُهْجُورَتُهُ وَهِجْرِيَّاهُ أَيْ دَأْبُهُ وَشَأْنُهُ
اَلْهِجِّيرَى [el-hiccîrâ] (hâ’nın kesri ve cîm’in kesri ve teşdîdi ve elifin kasrıyla) ve
اَلْإِهْجِيرَى [el-ihcîrâ] (hemzenin ve cîm’in kesri ve hâ’nın sükûnu ve elifin kasrıyla) Bunların üçü dahi bir maʹnâyadır; yukâlu: مَا زَالَ ذَلِكَ هِجِّيرَاهُ وَإِهْجِيرَاهُ وَإِجْرِيَّاهُ أَيْ دَأْبَهُ وَعَادَتَهُ Ve
مَهْجُورٌ [mehcûr] Şol erkek davara derler ki başı ayağına bağlı ola.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı