et-teşʹîl ~ اَلتَّشْعِيلُ

Kamus-ı Muhit - التشعيل maddesi

اَلتَّشْعِيلُ [et-teşʹîl] (تَفْعِيلٌ [tefʹîl] vezninde) ve

اَلْإِشْعَالُ [el-işʹâl] (hemzenin kesriyle) Bunlar da âteş ʹalevlendirmek maʹnâsınadır; yukâlu: شَعَّلَ النَّارَ وَأَشْعَلَهَا إِذَا أَلْهَبَهَا Ve

إِشْعَالٌ [işʹâl] Deveyi gereği gibi katranlamak maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: أَشْعَلَ إِبِلَهُ بِالْقَطِرَانِ إِذَا كَثَّرَهُ عَلَيْهَا Ve ʹaskeri çapula yayıp kol kol her tarafa perâkende eylemek maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: أَشْعَلَ الْخَيْلَ فِي الْغَارَةِ إِذَا بَثَّهَا Ve develeri dağıtmak maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: أَشْعَلَ الْإِبِلَ إِذَا فَرَّقَهَا Ve şeb-hûn ʹaskeri çapul üzere çekirge gibi perâkende olmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَشْعَلَتِ الْغَارَةُ إِذَا تَفَرَّقَتْ Ve suvarmak yâ tuluma su komak husûsunda suyu çoğaltmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَشْعَلَ السَّقْيَ إِذَا أَكْثَرَ الْمَاءَ Ve kırbanın yâ tulumun suyu câ-be-câ çıkıp seyelân eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: أَشْعَلَتِ الْقِرْبَةُ أَوِ الْمَزَادَةُ إِذَا سَالَ مَاؤُهَا مُتَفَرِّقًا Ve hançer yâ mızrak dürtmekla hâdis olan yaranın kanı müteferrikan zuhûr eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: أَشْعَلَتِ الطَّعْنَةُ إِذَا خَرَجَ دَمْعُهَا مُتَفَرِّقًا Ve gözün yaşı firâvân olmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَشْعَلَتِ الْعَيْنُ إِذَا كَثُرَ دَمْعُهَا

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı