eż-żi΄âr ~ اَلظِّئَارُ

Kamus-ı Muhit - الظئار maddesi

اَلظَّأْرُ [eż-ża΄r] (żâ’nın fethi ve hemzenin sükûnuyla) ve

اَلظِّئَارُ [eż-żi΄âr] (كِتَابٌ [kitâb] vezninde) Bir hatunu yâhûd bir hayvânı emzirmek için gayrın veledine yakmak maʹnâsınadır. Ve bu maʹnâda lâzım olur; yukâlu: ظَأَرَ الْمَرْأَةَ وَالنَّاقَةَ عَلَى وَلَدِ غَيْرِهَا ظَأْرًا وَظِئَارًا مِنَ الْبَابِ الثَّالِثِ فَظَأَرَتْ هِيَ أَيْ عَطَفَهَا عَلَيْهِ فَعَطَفَتْ ve fi’l-meseli: “اَلطَّعْنُ ظِئَارُ قَوْمٍḢ أَيْ يَعْطِفُهُمْ عَلَى الصُّلْحِ فَأَخِفْهُمْ حَتَى يُحِبُّوكَ Yaʹnî “Düşmana mızrak sançmak, selm ve salâha onları yakıp mum eder. Hemân sen mızrağı silkip ihâfe kıl ki tarafına meyl ve inkıyâda muztar olurlar.” Cevherî’nin mesel-i mezkûru “اَلطَّعْنُ يَظْأَرُهُ” ʹibâretiyle îrâdı sehvdir, savâb olan يَظْأَرُ ʹunvânında olmaktır ki zamîr-i mefʹûlden ʹârî olmaktır, يَعْطِفُ عَلَى الصُّلْحِ demek olur. Mü΄ellif ibtidâ mesel ظِئَار ʹunvânında vârid olup müstakbel ʹunvânında îrâd olundukta zamîrden mücerred olarak sahîh olup maʹa’z-zamîr sıhhat-i maʹnâ olmadığını işʹâr eder. Ve mesel-i mezbûr bahîlden ihâfe ile istihsâl-i mâl olunacağını îmâ zımnında îrâd olunur. Ve

ظِئَارٌ [żi΄âr] Nâkayı âherin veledine yakmak için burnuna غِمَامَةٌ [ġimâmet] ile ʹilâc eylemeğe denir, niteki “د،ر،ج” mâddesinde tafsîl olundu; yukâlu: ظَأَرَ النَّاقَةَ بِالظِّئَارِ وَهُوَ أَنْ تُعَالَجَ النَّاقَةُ بِالْغِمَامَةِ فِي أَنْفِهَا كَيْ تَظْأَرَ

Vankulu Lugatı - الظئار maddesi

اَلظِّئَارُ [eż-żi΄âr] (żâ’nın kesriyle) Nâkaya غِمَامَةٌ [ġimâmet] ile ʹilâc etmektir. Ve غِمَامَةٌ [ġimâmet] ġayn-ı muʹcemenin kesriyle şol bezdir ki nâkanın veledine sürüp nâkanın burnuna bağlarlar, tâ ki gayrı veledi kokuladıkta kendi veledi râyihasın alıp kendi veledi sana. Ve fî hadîsi İbn ʹÖmer radıyallâhu ʹanhumâ: “أَنَّهُ اشْتَرَى نَاقَةً فَرَآى بِهَا تَشْرِيمَ الظِّئَارِ فَرَدَّهَا” Ve تَشْرِيمٌ [teşrîm] cirâhattır.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı