eż-żahîr ~ اَلظَّهِيرُ

Kamus-ı Muhit - الظهير maddesi

اَلظَّهِيرُ [eż-żahîr] (أَمِيرٌ [emîr] vezninde) Arka ağrısına mübtelâ kişiye denir. Ve arkası kavî ve metîn olan insân ve hayvâna denir; yukâlu: رَجُلٌ وَفَرَسٌ ظَهِيرٌ أَيْ قَوِيُّ الظَّهْرِ Ve

ظَهِيرٌ [żahîr] Muʹîn ve yâvere ıtlâk olunur; tekûlu: اَللَّهُمَّ كُنْ لَنَا ظَهِيرًا أَيْ مُعِينًا Ve

ظَهِيرٌ [Żahîr] Esâmîdendir: Muḩammed b. Żahîr el-İrbilî ve Muḩammed b. İsmâʹîl b. eż-Żahîr el-Ḩamevî muhaddislerdir.

Vankulu Lugatı - الظهير maddesi

اَلظَّهِيرُ [eż-żahîr] (żâ’nın fethi ve hâ’nın kesri ve meddiyle) Yardım edici, muʹîn maʹnâsına; ve minhu kavluhu taʹâlâ: ﴿وَالْمَلٰئِكَةُ بَعْدَ ذٰلِكَ ظَهِيرٌ﴾ (التحريم 4) Ve ظَهِيرٌ [żahîr] bu âyet-i kerîmede cemʹ olunmadı, zîrâ فَعِيلٌ [faʹîl] ve فَعُولٌ [faʹûl] gâh olur ki bunlarda müzekker ve mü΄ennes ve tesniye ve cemʹ berâber olur, nitekim Ḣudây taʹâlâ: ﴿إِنَّا رَسُولُ رَبِّ الْعَالَمِينَ﴾ (الشعراء 16) buyurmuştur. Ve

ظَهِيرٌ [żahîr] Kavî maʹnâsına da gelir; yukâlu: بَعِيرٌ ظَهِيرٌ أَيْ بَيِّنُ الظَّهَارَةِ إِذَا كَانَ قَوِيًّا وَنَاقَةٌ ظَهِيرَةٌ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı