eż-żalîf ~ اَلظَّلِيفُ

Kamus-ı Muhit - الظليف maddesi

اَلظَّلِيفُ [eż-żalîf] (أَمِيرٌ [emîr] vezninde) Be-gâyet fakîr ve bed-hâl adama denir; yukâlu: رَجُلٌ ظَلِيفٌ أَيْ سَيِّءُ الْحَالِ Ve hor ve zelîl adama denir; yukâlu: رَجُلٌ ظَلِيفٌ أَيْ حَقِيرٌ Ve huşûnetli dürüşt yere denir; yukâlu: مَكَانٌ ظَلِيفٌ أَيْ خَشِنٌ Ve güç ve tünd ve şedîd işe denir; yukâlu: أَمْرٌ ظَلِيفٌ أَيْ شَدِيدٌ صَعْبٌ Ve katılık, şiddet maʹnâsınadır; yukâlu: أَمْرٌ فِيهِ ظَلِيفٌ أَيْ شِدَّةٌ Ve ظَلِيفُ الرَّقَبَةِ [żalîfu’r-raḵabet] Boyunun köküne ıtlâk olunur. Ve ظَلِيفُ النَّفْسِ [żalîfu’n-nefs] nezâhet-i nefsi olan adama ıtlâk olunur, ke-mâ se-yuzkeru. Ve müft ve meccân maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: ذَهَبَ ظَلِيفًا أَيْ مَجَّانًا يَعْنِي بِغَيْرِ ثَمَنٍ Ve hep ve götürü maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: أَخَذَهُ بِظَلِيفِهِ وَبِظَلَفِهِ كَمَا مَرَّ أَخَذَهُ كُلَّهُ وَلَمْ يَتْرُكْ مِنْهُ شَيْئًا

Vankulu Lugatı - الظليف maddesi

اَلظَّلِيفُ [eż-żalîf] (żâ’nın fethi ve lâm’ın kesri ve meddiyle) Yaramaz hâlli olan kimse; yukâlu: رَجُلٌ ظَلِيفٌ أَيْ سَيِّءُ الْخُلُقِ Ve İri olan yere dahi derler; yukâlu: مَكَانٌ ظَلِيفٌ أَيْ خَشِنٌ Ve kavî olan şerre de derler; yukâlu: شَرٌّ ظَلِيفٌ أَيْ شَدِيدٌ Ve

ظَلِيفٌ [żalîf] Bir nesnenin bahâsı verilmemek mahallinde dahi istiʹmâl olunur; yukâlu: ذَهَبَ فُلَانٌ بِغُلَامِي ظَلِيفًا أَيْ ذَهَبَ بِهِ بِلَا ثَمَنٍ Ve

ظَلِيفٌ [żalîf] Götürü maʹnâsında dahi istiʹmâl olunur; yukâlu: أَخَذَ الشَّيْءَ بِظَلِيفِهِ إِذَا أَخَذَهُ كُلَّهُ وَلَمْ يَتْرُكْ شَيْئًا Ve ظَلِيفٌ [żalîf]in bahâ verilmemek husûsunda Cevherî’nin tefsîri mükerrer vâkiʹ olmuştur,biri Ebû Zeyd’den rivâyet zeylinde ve biri Ebû ʹAmr’dan rivâyet zeylinde.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı