meḣâḋ ~ مَخَاضٌ

Kamus-ı Muhit - مخاض maddesi

اَلْمَخَاضُ [el-meḣâḋ] (mîm’in fethiyle) ve

اَلْمِخَاضُ [el-miḣâḋ] (mîm’in kesriyle) Doğuracak olan insân ve hayvân buru çekmek maʹnâsınadır; yukâlu: مَخِضَتِ الْمَرْأَةُ وَالْفَرَسُ وَمَخَضَتْ مَخَاضًا وَمِخَاضًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ وَالثَّالِثِ وَيُقَالُ مُخِضَتْ عَلَى الْمَجْهُولِ إِذَا أَخَذَهَا الطَّلْقُ Ve

مَخَاضٌ [meḣâḋ] Gebe nâkaya denir, ʹalâ-kavlin on aylık gebe olan nâkaya denir. Müfredi nâdir olarak خَلِفَةٌ [ḣalifet]tir, فَرِحَةٌ [feriḩat] vezninde ve ʹalâ-re΄yin مَخَاضٌ [meḣâḋ] buğur deve irsâline kâbiliyyeti olan nâkalara denir, dirâb hâletinden munkatıʹ olunca kadar. Ve bu cemʹdir, müfredi yoktur. Ve şol deve köşeği ki anası yeni gebe olmuş ola, ona إِبْنُ مَخَاضٍ [ibnu meḣâḋ] ve dişisine بِنْتُ مَخَاضٍ [bintu meḣâḋ] denir. ʹİnde’l-baʹz bir yaşını geçip ikinciye girmiş olanına denir havâmile mülhak olduğu için, gerek anası hâmil olsun ve gerek olmasın, ʹalâ-kavlin anası hâmil olanına denir yâhûd anası havâmil içre bulunana denir, her ne kadar hâmil olmamış ise de. Cemʹinde بَنَاتُ مَخَاضٍ [benâtu meḣâḋ] denir, بَنَاتُ لَبُونٍ [benâtu lebûn] gibi. Ve إِبْنُ مَخَاضٍ [ibnu meḣâḋ] ve بِنْتُ مَخَاضٍ [bintu meḣâḋ] nekredirler. Ve baʹzen taʹrîf-i cinse dâll olan harf-i taʹrîf idhâl olunup إِبْنُ الْمَخَاضِ [ibnu’l-meḣâḋ] ve بِنْتُ الْمَخَاضِ [bintu’l-meḣâḋ] derler. Ve vech-i mezkûr üzere ikinci yaşına dâhil olan yavruya إِبْنُ مَخَاضٍ [ibnu meḣâḋ] ıtlâkı erkek deveyi dişiye doğurduktan bir sene sonra aştırdıklarına mebnîdir ki anası مَخَاضٌ [meḣâḋ]a teheyyü΄ eder.

Vankulu Lugatı - مخاض maddesi

اَلْمَخَاضُ [el-meḣâḋ] (mîm’in fethiyle) Oğlan burusu çekmek, vecaʹ-ı vilâdet maʹnâsına; yukâlu: مَخِضَتِ النَّاقَةُ تَمْخَضُ مَخَاضًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ مِثْلُ سَمِعَ سَمَاعًا Ve

مَخَاضٌ [meḣâḋ] Yüklü nâkaya derler; vâhidi خَلِفَةٌ [ḣalifet]tir ḣâ’nın fethi ve lâm’ın kesriyle, kendi lafzından vâhidi yoktur. Ve bu sebebden şol deve yavrusu ki bir yıl tekmîl edip ikinci yıla gire إِبْنُ مَخَاضٍ [ibnu meḣâḋ] dediler ve bu mü΄ennes olsa بِنْتُ مَخَاضٍ [bintu meḣâḋ] dediler, zîrâ anasından tefrîk olunup anası مَخَاضٌ [meḣâḋ] olan develere yaʹnî hâmile olan develere ilhâk olunur, mezbûre gerek hâmile olsun gerek olmasın. Ve إِبْنُ مَخَاضٍ [ibnu meḣâḋ] nekiredir, kaçan taʹrîfin dilesen üzerine elif lâm dâhil kılarsın velâkin taʹrîf-i cins için olan elif lâmı idhâl edersin, nitekim şâʹirin şiʹrinde “كَفَضْلِ ابْنِ الْمَخَاضِ عَلَى الْفَصِيلِ” vâkiʹ olmuştur ve cemʹinde بَنَاتُ مَخَاضٍ [benâtu meḣâḋ] ve بَنَاتُ لَبُونٍ [benâtu lebûn] ve بَنَاتُ آوَى [benâtu âvâ] dersin gayrı tarîkle cemʹ etmezsin. Ve بَنَاتُ آوَى [benâtu âvâ] إِبْنُ آوَى [ibnu âvâ]nın cemʹidir, çakal maʹnâsına ki sibâʹ kabîlindendir.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı