el-irḩâl ~ اَلْإِرْحَالُ

Kamus-ı Muhit - الإرحال maddesi

اَلْإِرْحَالُ [el-irḩâl] (hemzenin kesriyle) Deveyi taʹlîmle رَاحِلَةٌ [râḩilet] kılmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَرْحَلَ الْإِبِلَ أَوِ النَّاقَةَ إِذَا رَاضَهَا فَصَارَتْ رَاحِلَةً Ve bir adamın râhileleri çok olmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَرْحَلَ الرَّجُلُ إِذَا كَثُرَتْ رَوَاحِلُهُ Ve deve zaʹf ve zebûnluktan sonra arkalanıp kuvvet ve metânet bulmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَرْحَلَ الْبَعِيرُ إِذَا قَوِيَ ظَهْرُهُ بَعْدَ ضَعْفٍ Kezâlik deve arıkladıktan sonra semirip tüvânâ olmakla göçe yarar olmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَرْحَلَتِ الْإِبِلُ إِذَا سَمِنَتْ بَعْدَ هُزَالٍ فَأَطَاقَتِ الرِّحْلَةَ Ve bir adama râhile vermek maʹnâsınadır; yukâlu: أَرْحَلَ فُلَانًا إِذَا أَعْطَاهُ رَاحِلَةً

Vankulu Lugatı - الإرحال maddesi

اَلْإِرْحَالُ [el-irḩâl] (hemzenin kesriyle) Deve arıkladıktan sonra semirip göçe kâdir olmak; yukâlu: أَرْحَلَتِ الْإِبِلُ إِذَا سَمِنَتْ بَعْدَ هُزَالٍ فَأَطَاقَتِ الرِّحْلَةَ Ve

إِرْحَالٌ [irḩâl] Göçmeğe muʹâvenet etmeğe dahi derler; tekûlu: أَرْحَلْتُ فُلَانًا إِذَا عَاوَنْتَهُ عَلَى رِحْلَتِهِ Ve

إِرْحَالٌ [irḩâl] Göçe yarar deve vermeğe dahi derler; tekûlu: أَرْحَلْتُهُ إِذَا أَعْطَيْتَهُ رَاحِلَةً Ve

رَاحِلَةٌ [râḩilet] Göçe yarar deveye derler, nitekim gelir inşâallâh.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı