el-uršet ~ اَلْأُرْثَةُ

Kamus-ı Muhit - الأرثة maddesi

اَلْأُرْثَةُ [el-uršamp;et] (جُرْعَةٌ [curʹat] vezninde) Kızıl tepeye denir, أَكَمَةٌ حَمْرَاءُ [ekemetun ḩamrâ΄] maʹnâsına. Ve şol fışkıya denir ki ocağın külü yanında ihzâr ederler, tâ ki vakt-i hâcette tuturuk edip onunla âteş yakarlar. Ve أُرْثٌ [uršamp;] gibi iki arz aralığında olan merz ve sınıra denir. Mü΄ellif أُرْثٌ [uršamp;] kelimesi bunun cemʹi olduğunu beyândan müştagil olmuştur, niteki ânifen zikr olundu. Ve toprağı yumuşak ve düz mekâna denir. Ve koyun renklerinden رُقْطَةٌ [ruḵṯat] gibi aklı karalı alaca renge denir.

Vankulu Lugatı - الأرثة maddesi

اَلْأُرْثَةُ [el-uršamp;et] (hemzenin zammıyla) Şol davar tersine derler ki ocağın külü yanında ihzâr ederler, vakt-i hâcette od yakmağa bulunsun diye. Ve Ṡiḩâḩ’ın baʹzı nüshalarında şöyle vâkiʹ olmuş ki أُرْثَةٌ [uršamp;et] şol semendir ki taʹyîn oluna bir nesneyi beyʹ etmekte; tekûlu: أَرَّثَ لِي فِي دَابَّتِهِ شَيْئًا لَا أَنْقُصُ مِنْهُ وَمَا أَنَا بِنَاقِصٍ مِنْ أُرْثَتِهِ شَيْئًا Ve أُرْثَةٌ [uršamp;et] ve أُرْفَةٌ [urfet] şol ʹalâmettir ki iki yerin beyninde olan hadde vazʹ olunur. Ve

أُرْثَةٌ [uršamp;et] Koyun renklerinden بُغْثَةٌ [buġšamp;et] ve رُقْطَةٌ [ruḵṯat] gibi aklı ve karalı olan renktir; yukâlu: كَبْشٌ آرَثُ وَنَعْجَةٌ أَرْثَاءُ Ve بُغْثَةٌ [buġšamp;et] bâ’nın zammı ve ġayn-ı muʹcemenin sükûnuyla karamtık olmağa derler. Ve رُقْطَةٌ [ruḵtat] râ’nın zammıyla ve ḵâf’ın sükûnuyla alaca olmağa derler.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı