el-irkâ΄ ~ اَلْإِرْكَاءُ

Kamus-ı Muhit - الإركاء maddesi

اَلْإِرْكَاءُ [el-irkâ΄] (hemzenin kesriyle) Bu dahi bir kimse hakkında bed söylemek maʹnâsınadır; yukâlu: أَرْكَا عَلَيْهِ إِذَا أَثْنَى قَبِيحًا Ve te΄hîr eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: أَرْكَى الْأَمْرَ إِذَا أَخَّرَهُ Ve sığınmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَرْكَى إِلَيْهِ إِذَا لَجَأَ Ve bir adama isnâd-ı mâ-lem yefʹal ile iftirâ eylemek maʹnâsınadır; yukâlu أَرْكَى عَلَيْهِ الذَّنْبَ إِذَا وَرَّكَهُ Ve ʹasker tehyi΄e eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: أَرْكَى لَهُمْ جُنْدًا إِذَا هَيَّأَهُمْ

Vankulu Lugatı - الإركاء maddesi

اَلْإِرْكَاءُ [el-irkâ΄] (hemzenin kesri ve elifin meddiyle) Sığınmak; tekûlu: أَرْكَيْتُ إِلَيْهِ إِذَا لَجَأْتَ Ve Ebû ʹAmr eyitti: إِرْكَاءٌ [irkâ΄] te΄hîre dahi derler; yukâlu: أَرْكِنِي إِلَى كَذَا وَكَذَا أَيْ أَخِّرْنِي Ve

إِرْكَاءٌ [irkâ΄] ʹAsker hâzırlanmağa dahi derler; tekûlu: أَرْكَيْتُ لِبَنِي فُلَانٍ جُنْدًا إِذَا هَيَّأْتَهُ Ve

إِرْكَاءٌ [irkâ΄] Bir kimseye iftirâ edip günâh yükletmeğe dahi derler, Ferrâ rivâyeti üzere; tekûlu: أَرْكَيْتُ عَلَيْهِ الذَّنْبَ إِذَا حَمَلْتَهُ عَلَيْهِ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı