el-irciḩnân ~ اَلْإِرْجِحْنَانُ

Kamus-ı Muhit - الإرجحنان maddesi

اَلْإِرْجِحْنَانُ [el-irciḩnân] (إِقْشِعْرَارٌ [iḵşiʹrâr] vezninde) Bir tarafa meyl edip ağmak maʹnâsınadır; yukâlu: إِرْجَحَنَّ الشَّيْءُ إِذَا مَالَ Ve oynayıp harekete gelmek maʹnâsınadır; yukâlu: إِرْجَحَنَّ الشَّيْءُ إِذَا اهْتَزَّ Ve bir nesne birden düşmek maʹnâsınadır; yukâlu: إِرْجَحَنَّ الشَّيْءُ إِذَا وَقَعَ بِمَرَّةٍ Ve yerden serâb oynayıp kalkımak maʹnâsınadır; yukâlu: إِرْجَحَنَّ السَّرَابُ إِذَا ارْتَفَعَ

Vankulu Lugatı - الإرجحنان maddesi

اَلْإِرْجِحْنَانُ [el-irciḩnân] (hemzenin ve cîm’in kesriyle) Bir nesne eğilip meyl etmek. Ve fi’l-meseli: “إِذَا ارْجَحَنَّ شَاصِيًا فَارْفَعْ يَدًا” Yaʹnî “Kaçan bir kimse düşüp ayakların yukarı kaldırsa yaʹnî mezellet gösterip tevâzuʹ kılsa ondan elin çek.” Ve bu makâmda Cevherî شَاصِيًا kelimesin رَافِعًا رِجْلَيْهِ ile tefsîr etmiştir, hâlâ ki bâb-ı elifte شَصَا tefsîrinde شَصْوٌ [şaṡv]ı şuhûs-ı basarla tefsîr edip ʹakibince mesel-i mezbûru îrâd etmiştir, pes bu tarza münâsib olan شَاصِيًا kelimesi mesel-i mezbûrda شَاخِصًا بَصَرَهُ ile tefsîr olunmadır, yaʹnî bir kimseyi zebûn ve mütehayyir görsen ondan elin çek maʹnâsına meger ki Cevherî’nin maʹnâ-yı mezbûru ihtiyârı شَاصِيًا kelimesinde takdîr-i muzâfa irtikâb lâzım gelmesin diye ola yâhûd mesel-i mezbûr ʹörfen ehl-i tevâzuʹa mahsûs olduğuna binâ΄en ola. Ve

إِرْجِحْنَانٌ [irciḩnân] Taharrüke dahi derler; yukâlu: إِرْجَحَنَّ الشَّيْءُ إِذَا اهْتَزَّ Ve Ḣalîl eyitti: إِرْجِحْنَانٌ [irciḩnân] bir nesne defʹaten düşmeğe derler.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı