el-erṯâ ~ اَلْأَرْطَى

Kamus-ı Muhit - الأرطى maddesi

اَلْأَرْطَى [el-erṯâ] (hemzenin fethi ve elifin kasrıyla) Bir nevʹ şecerdir ki çiçeği söğüt çiçeğine ve yemişi ʹunnâba şebîh acı ve kökü ve damarları kızıl olur. Tâze iken deve kısmı raʹy eder. Müfredi أَرْطَاةٌ [erṯât]tır. Ve elifi ilhâk içindir, te΄nîs için değildir; nekre oldukta münevven olur. ʹAlâ-kavlin elifi asliyyedir, dâ΄imâ münevven olur yâhûd vezni efʹal olmakla mahall-i zikri muʹtell bâbıdır. Cemʹi أَرْطَيَاتٌ [erṯeyât] ve أَرَاطَى [erâṯâ]dır, عَذَارَى [ʹažârâ] vezninde ve أَرَاطٌ [erâṯ]tır. Ve أَرْطَاةٌ [Erṯât] ile baʹzı kimseler tesmiye ve tekniye olundular. Ve

أَرْطَاةُ [Erṯât] Benu’ḋ-Ḋibâb yurdunda bir su adıdır. İşbu أَرْطَى [erṯâ], bâdiye eşcârından şecer-i غَضَى [ġaḋâ]nın acı nevʹi olacaktır.

Vankulu Lugatı - الأرطى maddesi

اَلْأَرْطَى [el-erṯâ] (hemzenin [fethi] ve râ’nın sükûnu ve elifin kasrıyla) Bir ağaçtır, kumlu yerlerde biter. Ve bu فَعْلَى [faʹlâ] vezni üzeredir, zîrâ müştakkâtında أَدِيمٌ مَأْرُوطٌ dersin, kaçan أَرْطَى [erṯâ] ile deri dibâgat olunsa. Ve bunun elifi ilhâk içindir, te΄nîs için değildir, zîrâ bunun vâhidi أَرْطَاةٌ [erṯât]tır. Ve bunda kavl-i âhar vardır ki o أَفْعَلُ[efʹalu] vezni üzere olmaktır ki müştakkında أَدِيمٌ مَرْطِيٌّ dersin. Ve bu bâb-ı muʹtellde zikr olunur inşâ΄allâhu taʹâlâ. Ve eger bunun elifin asliyye kılsan maʹrifede ve nekirede münevven kılarsın. Ve eger elifin ilhâk için kılarsan nekirede münevven kılarsın, maʹrifede de münevven kılmazsın. Ve Ebû Zeyd بَعِيرٌ مَأْرُوطٌ وَأَرْطَوِيٌّ rivâyet etti, kaçan أَرْطَى [erṯâ] ekl eylese.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı