Kamus-ı Muhit - الأرش maddesi

اَلْأَرْشُ [el-erş] (hemzenin fethi ve râ’nın sükûnuyla) Diyete denir ki hûn-bahâdır; yukâlu: وَجَبَ فِيهِ الْأَرْشُ أَيِ الدِّيَةُ Şârih cirâhat diyetine tahsîs eylemiştir. Ve

أَرْشٌ [erş] Tırmalamak maʹnâsınadır; yukâlu: أَرَشَ وَجْهَهُ أَرْشًا مِنَ الْبَابِ اْلأَوَّلِ إِذَا خَدَشَهُ Ve diyet istemek maʹnâsınadır; yukâlu: أُرِشَ الرَّجُلُ عَلَى بِنَاءِ الْمَجْهُولِ إِذَا طُلِبَ بِالْأَرْشِ Ve hakkı ibtâl için verilen rüşvete denir; yukâlu: أَعْطَا فِيهِ الْأَرْشَ أَيِ الرِّشْوَةَ Ve nizâʹ ve ihtilâf ve husûmet maʹnâsınadır; yukâlu: بَيْنَهُمَا أَرْشٌ أَيِ اخْتِلاَفٌ وَخُصُومَةٌ Ve satılık olan metâʹdan ʹayb sebebiyle aşağı varılan pahaya ıtlâk olunur ki nizâʹ ve husûmeti müstelzimdir; yukâlu: باَعَ الثَّوْبَ بِالْأَرْشِ وَهُوَ مَا نَقَصَ الْعَيْبُ مِنْهُ Ve bir metâʹın müşterî selâmeti şartıyla baʹde’l-iştirâ΄ ʹaybına muttaliʹ oldukta semen-i medfûʹundan istirdâd eylediği bir mikdâr akçeye ıtlâk olunur ki diyeti menzilesinde olur; yukâlu: رَدَّ أَرْشَ السِّلْعَةِ وَهُوَ مَا يُدْفَعُ بَيْنَ السَّلاَمَةِ وَالْعَيْبِ فِي السِّلْعَةِ Ve kışkırtmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَرَشَ عَلَيْهِ أَرْشًا إِذَا أَغْرَاهُ Ve vermek maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: أَرَشَهُ إِذَا أَعْطَاهُ Ve halk maʹnâsınadır; tekûlu: مَا أَدْرِي أَيُّ الْأَرْشِ هُوَ أَيْ أَيُّ الْخَلْقِ

Vankulu Lugatı - الأرش maddesi

اَلْأَرْشُ [el-erş] (hemzenin fethi ve râ’nın sükûnuyla) Cirâhat diyeti.