el-irnâḵ ~ اَلْإِرْنَاقُ

Kamus-ı Muhit - الإرناق maddesi

اَلْإِرْنَاقُ [el-irnâḵ] (hemzenin kesriyle) Düşman üzere yekpâre hamle eylemek için sancağı tahrîk eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: أَرْنَقَ فُلاَنٌ إِذَا حَرَّكَ لِوَاءَهُ لِلْحَمْلَةِ Ve sancak kendisi deprenmek maʹnâsınadır; yukâlu: أَرْنَقَ اللِّوَاءُ إِذَا تَحَرَّكَ Ve suyu bulandırmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَرْنَقَ الْمَاءَ إِذَا كَدَّرَهُ

Vankulu Lugatı - الإرناق maddesi

اَلْإِرْنَاقُ [el-irnâḵ] (hemzenin kesriyle) ve

اَلتَّرْنِيقُ [et-ternîḵ] (ʹalâ-vezni اَلتَّكْرِيم [et-tekrîm]) Suyu bulandırmak; tekûlu: أَرْنَقْتُهُ أَنَا وَرَنَّقْتُهُ تَرْنِيقًا Ve

تَرْنِيقٌ [ternîḵ] Kuş havâda kanadın tahrîk edip bir yerde durmağa derler; yukâlu: رَنَّقَ الطَّائِرُ إِذَا خَفَقَ بِجَنَاحَيْهِ فِي الْهَوَاءِ وَثَبَتَ وَلَمْ يَطِرْ Ve göze uyku gelmeğe de derler; yukâlu: رَنَّقَ النَّوْمُ إِذَا خَالَطَ عَيْنَيْهِ Ve

تَرْنِيقٌ [ternîḵ] Bir zaʹfa dahi derler ki basarda olur. Ve bedende olan zaʹfa ve bir nesnede olan zaʹfa da ıtlâk olunur; yukâlu: رَنَّقَ الْقَوْمُ فِي أَمْرِ كَذَا إِذَا خَلَطُوا الرَّأْيَ وَلَقِيتُ فُلَانًا مُرَنِّقَةً عَيْنَاهُ أَيْ مُنْكَسِرَ الطَّرْفِ مِنْ جُوعٍ أَوْ غَيْرِهِ Ve

تَرْنِيقٌ [ternîḵ] Nazarı dâ΄im kılmağa dahi derler; yukâlu: “رَمَّدَتِ الْمِعْزَى فَرَنِّقْ رَنِّقْ” Yaʹnî “Keçi süt getirmeğe başladı, doğurmasına muntazır ol.”Zîrâ keçi süt izhâr ettikten sonra koyun gibi ʹakibince doğurmaz. Ve bunu gâh olur mîm’le ve dâl’la dahi istiʹmâl ederler. Ve

تَرْنِيقٌ [ternîḵ] Kavm bir mekânda ikâmet edip ondan çıkmamağa dahi derler.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı