el-istihlâl ~ اَلْإِسْتِهْلَالُ

Kamus-ı Muhit - الإستهلال maddesi

اَلْإِسْتِهْلَالُ [el-istihlâl] Bu dahi yağmur şiddetle dökülmek maʹnâsınadır; yukâlu: إِسْتَهَلَّ الْمَطَرُ إذا اشْتَدَّ انْصِبَابُهُ Ve yeni ay görünmek maʹnâsınadır; yukâlu: أُسْتُهِلَّ الْهِلَالُ عَلَى الْمَجْهُولِ إِذَا ظَهَرَ Ve sabî vâlidesinden tevellüd eylediği anda bükâ ile çağırmak maʹnâsınadır; yukâlu: إِسْتَهَلَّ الصَّبِيُّ إِذَا رَفَعَ صَوْتَهُ بِالْبُكَاءِ يَعْنِي عِنْدَ الْوِلَادَةِ وَكَذَا كُلُّ مُتَكَلِّمٍ رَفَعَ صَوْتَهُ أَوْ خَفَضَ Ve kılıç gılâfından sıyrılıp çıkmak maʹnâsınadır; yukâlu: إِسْتَهَلَّ السَّيْفُ إِذَا اسْتَلَّ Ve ay yeni olmak maʹnâsınadır; ve minhu yukâlu: أَتَيْتُهُ فِي اسْتِهْلَالِ الشَّهْرِ أَيْ فِي وَقْتِ اسْتِهْلَالِهِ

Vankulu Lugatı - الإستهلال maddesi

اَلْإِسْتِهْلَالُ [el-istihlâl] (hemzenin ve tâ’nın kesriyle) Kezâlik ferah hîninde yüzde tarâvet görünmek. Ve

إِسْتِهْلَالٌ [istihlâl] Gök yağmur yağdırmağa başlamak. Ve baʹzılar eyitti: إِسْتِهْلَالٌ [istihlâl] yağmurun düştüğü hînde âvâzı zâhir olmaktır. Ve

إِسْتِهْلَالٌ [istihlâl] Oğlan doğduğu gibi ağlamağa dahi derler. Ve

إِسْتِهْلَالٌ [istihlâl] Ayı görmeğe de derler; yukâlu: أُسْتُهِلَّ عَلَى الْبِنَاءِ لِلْمَجْهُولِ Ve ay görünmeğe de derler; yukâlu: اِسْتَهَلَّ هُوَ إِذَا تَبَيَّنَ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı